"Boynu bükük duruyorsam eğer
İçimden öyle geldiği için değil
Ama hiç değil
Ah güzel Ahmet abim benim
İnsan yaşadığı yere benzer
O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer
Suyunda yüzen balığa
Toprağını iten çiçeğe
Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine
Konyanın beyaz
Antebin kırmızı düzlüğüne benzer
Göğüne benzer ki gözyaşları mavidir
Denize benzer ki dalgalıdır bakışları..."

***
Bilir misiniz bu şiiri?
Edip Cansever'in " Mendilimde Kan Sesleri " adlı şiirini...
Bilin bence.. Bir kez olsun okuyun.
Şiire hiç yakınlık duymamış biriyseniz bile okuyun. Adım gibi eminim ki, şöyle bir durup sarsılacaksınız.
En güzeli sadece bir şeyler hissetmekle kalmayacak, derinden düşünmeye başlayacaksınız. İnsanın yaşadığı ülkenin minibüslerine, gecekondularına benzemesini...
Hasretine, yalanına benzemesindeki anlamı düşüneceksiniz...
Kendinizi...
Ve ülkenizi... Çok farklı fakat çok sahici bir yerden görmeye başlayacaksınız.

***
Bu şiirin içinde yer aldığı o güzel kitap " Sonrası Kalır " gün yüzüne çıkalı tam 35 yıl geçmiş.
Vay canına!
Nasıl geçmiş zaman!
Nasıl akıp geçmiş ömrüm!
Genceciktim.
Tuğla gibi felsefe ve siyaset kitaplarını yutar gibi bitirdiğimiz ama sabaha şiirle başlayıp geceyi şiirle bitirdiğimiz yıllardı.
12 Mart'ın izleri kalmıştı her yerde. Sokaklar, meydanlar çoktan kıpırdanmaya başlamıştı ya... Cıgara yakışlarda, kahve höpürdetişlerde hep öfke tadı vardı.
Henüz üniversiteye kapağı atmış delikanlılardık ve karşılaşınca...
Yanı başımızda bir " Ahmet abi " varmış gibi.. Şiirin şu unutulmaz dizesiyle selamlardık birbirimizi.
" Ne kadar benziyoruz Türkiye'ye Ahmet Abi."

***
YKY Yayınları Cumhuriyet dönemi şiirimizin en güçlü ırmaklarından biri olan Edip Cansever'in (1928-1986) yazılarını, onunla yapılmış söyleşileri ve soruşturma yanıtlarını " Şiiri Şiirle Ölçmek " adlı kitapta topladı.
" Tragedyalar "ın üzerinden 45 yıl, " Çağrılmayan Yakup "un üzerinden de 40 yıl geçmiş.
1980 sonrası bir yandan bezik oynamaya çalışıp bir yandan " Bezik Oynayan Kadınlar" kitabını okurduk.
Abartmıyorum, uydurmuyorum. Gerçekten öyleydi.
Serseriydik, âşıktık ve bir yandan da çok sıkılıyorduk.
O kitabın bile üzerinden 27 yıl geçmiş!
Ben yaşlanıyorum.
Oysa Edip Cansever'in şiirleri gencecik.
Ve hâlâ... Ne kadar benziyoruz Türkiye'ye...
Değil mi Ahmet Abi?