Mustafa Denizli, bir ilke imza attı, derbiye üç gün kala takıma izin verdi. Pazar düz koşu, pazartesi ve Perşembe tatil. Bu normal mi?
Hiçbir futbol yorumcusu bir takımın fizik ve moral durumunu o takımın teknik direktörü kadar iyi bilemez. Denizli'nin vardır bir bildiği. Zaten haftayı bol bol futbolcularıyla dışarıda yemekler yiyerek ve uzun konuşmalar yaparak geçirdi. Sanırım Beşiktaş'ın temel sorununun psikolojik olduğunu ve mümkün mertebe futbolcularının stresten uzak olmasını istiyor. Ama yenilirlerse bu tercih elbette eleştiri konusu olacaktır.
* Fenerbahçe maçındaki kadro tercihi sonrası çok eleştirilen Denizli, Galatasaray karşısında gereğinden fazla cesur olur mu?
Olmaz! Çünkü Galatasaray'ın orta sahası çok daha mücadeleci ve kalabalık. Bundan çekinecektir Denizli.. Ancak sokaktaki çocuklar bile daha başlarken, Nobre'nin yanında Holosko veya Bobo'nun da olması gerektiğini düşünüyorlar, çünkü ancak bu futbolcular ServetMeira ikilisinin arasından driplingle geçebilirler, Nobre değil. Ben umutsuzum ama Delgado silkinip kendine gelirse işler Beşiktaş lehine dönebilir. İşin gerçeği şu, Galatasaray'ın sambacısı Lincoln, Beşiktaş'ın tangocusu Delgado'dan daha ağır basıyor.

BEŞİKTAŞ'IN ORTA SAHASI PROBLEMLİ
* Galatasaray'da Baros ve Lincoln çok formda. Bu iki yıldıza adam adam savunma yapılmalı mı? Kimler kelepçe olur?
Denizli rakipten bir futbolcuya adam adama yaptırmayı sever. Ama Lincoln'u kovalasanız Arda daha da serbest kalır. Zor ve riskli iş! Üstelik Beşiktaş'ın orta sahasında savunma karakterli adam sayısı az. Elindeki adamlarla Lincoln'e ancak faul yaptırır. Bire bir markajı Baros için tercih edebilir.
* Herkes Galatasaray'ı favori görüyor. İddaa bile 1.70 ve 3.30 oranları verdi. Bu, Beşiktaş'ta nasıl bir psikolojik etki yapar?
Galatasaray ve Beşiktaş, Saracoğlu'na favori gittiler; kaybedip döndüler. Bu maçta da aynı şey olabilir. Beşiktaşlı futbolcular "Bizim kalitemiz bu kadar düşük mü?" diye hırs yapabilir. Ama gol getirmeyen hırs ve tempo ne işe yarar? Son Ankaragücü maçının ilk yarısında Beşiktaş üç maçlık gol kaçırmıştı. İkinci yarıda yürüyecek hali kalmadı.
* Denizli'nin Beşiktaş'ı ligin üstteki takımlarını (Fenerbahçe, Kayseri, Ankaraspor'a yenildi, Sivas'la berabere kaldı) yenemedi. Bu, kadro zafiyeti mi, kenar yönetimin problemi mi?
Burada temel sorun şu: O takımlara bakın, hepsinin Beşiktaş'tan daha kalabalık ve paslı oynayan orta sahalara sahip olduklarını göreceksiniz. Denizli "şapkadan tavşan çıkarmakta" zorlandı bugüne kadar! En önemli tavşanları Sivok'la Tello'ydu. Şimdi Sivok yok, Tello da sakat sakat oynayacak. Günümüzde maçları orta saha alıyor ve veriyor. G.Saray'da da hep Lincoln'e Baros'a bakıyoruz ama asıl iyi futbol Barış ve Mehmet Topal iyileşip takıma döndükten sonra...