Başlığa çıktığım 2 sözcük; 'uyuşturucu' ve 'sanatçı' yan yana geldiğinde, asma kabağına kelebek konmuş gibi sırıtık duraydı keşke.
Oysa nicedir uyuşturucuya alışmış sanatçı tiplemesine biz de alıştık.
Neredeyse yadırgamıyoruz "o da bağımlıymış meğer " diyor geçiyoruz.
Kendileri de (hep yakalandıktan sonra) "sadece içiciyim, kullanıcıyım. Aklım başıma geldi. Bırakacağım. Tedavi olacağım" deyince, içimizden dışımızdan "aferin" çekip, "Ticaretini filan yapmıyormuş ki. Zaten itiraf edip özeleştiri yaptı bak" diyerek, takdir ettiğimiz bile oluyor...
Yalan bu laf '
Esrar ottur, zararı yoktur' palavrasına bilimin yanıtına bakın: Esrarı yak, anında 200'e yakın farklı kimyasal madde ortaya çıkar. Özünde THC dediğimiz bir madde var. Yüksek derecede bağımlılık yaratır. Kullanana zamanın akışını değiştiriyormuş hissi verir. Mekânı da farklı algılarsın. Naturan değişir, bedenin başka birinin gibi olur. Dozu yükseltirsen halüsinasyon görürsün, tadı kaçar her şeyin.
Bir de 'öbür' belaları ve kullananları düşünün.
Kimyasala bulaşan, hap atan, burnuna çeken, damardan alan, nargile çatan falan filan... Çoğunun uyuşturmak şöyle dursun, aşırı uyarıcı olduğu yığınla maddeyi tüketenler var içlerinde.
Raporlar, ifadeler, dinleme izlemeler, belgeler, kanıtlar ortada. Kısa bir çalışmayla, isim isim nokta atışı yapmak, "şu ünlü sanatçı şu tür maddelerin bağımlısıdır" demek mümkün.
Daha dün, aylar önce yapılmış bir narkotik operasyonunun adli tıp sonuçları geldi ve tanınmış 2 ismin kanında hem öyle esrardı, kenevirdi, ottu, köktü filan değil, kokain çıktı bak.