Adını vermem ama o meşhur kafelerden birinde oturmuş arkadaş bekliyorum. Haber Perisi beni sever ya, yine yaptı torpilini. Tam arkamdaki masaya "muhabbetkuşugillerden" olmaları kuvvetle muhtemel 2 liseli kızı yerleştirdi.
Maşallah ne çeneymiş birader. Teklemeden atan hafif makineli tüfek gibi durmadan konuşuyor, gülüşüyor, kıkırdıyor kızlar.
Aile hayatlarını, ders durumlarını, hissi vaziyetlerini öğrenmem 7-8 dakikada tamamlanıyor.
Bir ara elimdeki dergiye dalıyorum ki tiz bir çığlık kopuyor arkadan. Kızlardan biri esas bombayı patlatıyor.
- Eda Taşpınar da bizim okuldan mezunmuş biliyor musun?
Arkadaşı yanıtlıyor:
- Duydum ama mezun olamamış, atılmış diye biliyorum.
- Evet evet... Aslında atılmış, hem de çok komik şekilde.
- !!!!!
- Geçen gün kermes vardı ya. Eda Taşpınar da gelmiş. Eski sınıf arkadaşlarıyla hasret gidermiş. Orada konuşurlarken de bizim 10'lardaki Lamia'yla Selma duymuş her şeyi
- Ne duymuş?
- Bu İngilizce öğrensin diye daha 11 yaşında Miami Boca Katon'a yollamışlar. Orada iki sene "Community School" mu ne orada okuduktan sonra hem İspanyolca hem İngilizce öğrenmiş. Dönüşte de direkt giriş sınavıyla Robert Kolej'e kabul edilmiş. Sıfır disiplin bir kızmış. Sınıfta kalmış ama korkmadan tüm ailesini mezuniyet törenine getirmiş. "Sınıfımı geçtim" diyormuş ama annesi okul müdürüyle dansa kalkınca foyası çıkmış meydana.
- A aaa. O yüzden atılmış demek?
- Yok atılma sebebi daha da komik ve çılgınca.
- Daha ne olacaktı?
Diğer kız kocaman bir kahkaha atıyor ve noktayı koyuyor:
- 25 yaş büyük sevgilisini babası diye defalarca okula almış. Sonunda bu da anlaşılmış ve atılmış.