Bu hafta iki dergide kapaktı Şebnem kızımız. Hem Tempo'da hem de Haftalık'ta süslü püslü resimleri vardı. Hele bir tanesinde beline
bekareti simgeleyen kırmızı kuşak takmıştı.
Bekâret dediğin muhabbeti bakir bir konu olmalı. Ama ok yaydan çıkmış, Şebnem'in "Ben bakireyim" sözü ahaliye yayılmış çoktan. Sadece onunki değil, "Bekâret" kavramının kendisi de kamuoyunda tartışılır sorgulanır olmuştu hızla.
Şebnem ve annesiyle son söyleşiyi ben yaptım. Okuyun şaşırın:
Okuyun şaşırın
- Şebnem 2 gün sonra gidiyorsun Türkiye'den, ne zaman döneceksin?
- Döneceğimi sanmıyorum. İnsanlar beni anlayamadı burada. "Cinsellik yaşamam" deyişim şaşırttı herkesi. Yurtdışında benim gibi yaşayan çok insan var bunu önemseyen, insanlar hazır olamayabilir ve bunu bu şekilde yapıyorlar, hazır olmayabilirler erkek arkadaşları bekliyor.
- Şenol deyince gözlerin doluyor. Hâlâ seviyor musun?
- Öyle durumdayım ki ben bile bilmiyorum. Hâlâ bir sevgi var ama bazen aklıma bile gelmiyor. Sevgi ve nefret bir arada.
- Kaynana Semra Hanım'ı bilir misin. Oğlu Ata'nın her şeyine karışırdı. Sizi onlara benzetiyorlar annenle.
- Biz annemle sürekli birbirimize danışıyoruz. Arkadaş gibi. Ajansım var ama iyiyi kötüyü kime danışacağım. Menajerim yok, anneme danışıyorum.
'Ar damarı çatlamış insan dolu'
- Menajerin şiir yazar mı senin sevgilin için?
- Bunu bile çarpıttılar. Duygusuz, ar damarı patlamış insanlar dolu Türkiye'de.
Mankenlik camiası, sanat camiası böyle. Ben Almanya'yı bu yüzden sevmeye başladım. Burada negatif enerji alıyorum artık insanlardan.
O sırada annesi lafa giriyor:
- Anne sevgisiyle yazdığım şiirleri ayaklar altına alacaklarsa bu Türkiye'nin hali koyun gitsin. Türk pasaportunu yırtacağım. Alman pasaportu alacağım. Diziyi de bıraksın Şebnem. Zaten Kartal Tibet de bırakıyormuş.
- Dönmeyeceksiniz yani?
- Savaş Bey. Zamanında bir adamla nikâhsız yaşasaydım babam herhalde intihar ederdi. Çok şey değişmiş. Biz kızımızı kendimiz gibi Türk örf ve adetlerine göre yetiştirdik.
'O kendi özeline girer'
- O yüzden mi böyle davrandı Şebnem?
- Biz "Evlenmeden aynı evde birlikte yaşamak yok" dedik. Ama
"seks yapmayın" diye şart koşmadık. O kendi özeline girer. Seks yapabilirler ona karışmayız. Hatta doktora gittik, kızıma koruma ilaçları aldık ama kullanmadı. AIDS testi bile yaptırdık.
- Hem Türk örf ve adeti diyorsunuz, hem de "Biz serbest bıraktık, o yapmadı" diyorsunuz.
- Kafam karışıyor benim de.
- Ahmet Dursun'la beraberken Özcan Deniz'le onu aldattı. Beni de aldatmış olabilir diye konuştu Şenol İpek.
- Ne alakası var? Özcan'la bir şey olmadı.
- Olsaydı bilirdiniz değil mi? Onaylar mıydınız?
- Tabii bilirdim. Onaylamazdım. Ahmet'le çok cici arkadaşlıkları vardı o sıra.
- Bana kızınız için yazdığınız kitabı hediye ettiniz ya.
- Evet.
- Sanki o kitapta sizi yalanlayan bir bölüm var.
- Ne varmış?
- Okuyayım (aşağıda).