Sermet Çağan çok genç yaşında yitirdiğimiz bir 'değer'di. 1960'ların sonlarına doğru başlayan, siyasal içerikli belgesel oyunlar onun kaleminden çıkan "Ayak Bacak Fabrikası" ile başladı diyebiliriz. Epik tiyatronun Türkiye'ye merhaba deyişinde Çağan'ın inkarı mümkünsüz baş rolü var yani.
Hayat arkadaşı
Yazdığı her oyun uluslararası ödüllere layık görülen bu usta yazar ne yazık ki 40 yaşında geçirdiği bir kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.
Geride bıraktığı üzgün insan yığınları içinde Bab-ı Ali'nin ve tiyatro dünyasının saygın ismi ve hayat arkadaşı Seçkin Selvi Ablamız da vardı. Oğulları Emrah'la birlikte kalakaldılar ansızın.
Ne mutlu
Seçkin Abla zor, kaypak, mayınlı yollarda hep alnı ak başı dik yaşadı sonraki yılları. Oğlunu bir aslan parçası olarak yetiştirdi ne mutlu ki..
Sonra büyüdü o çocuk. Gönlü güzel bir kıza düştü günün birinde.
Yuva kurdular
Sevdiler birbirlerini. Seviştiler, evlendiler, yuva kurdular. Küçük yaşta yitirdiği babacığının adını doğan yavrusuna koydu Emrah. Evlerinde yeniden bir Sermet Çağan vardı artık.
Görün şunu
Aşağıda bu mutlu tablonun nasıl değiştiğini anlatan, hüzünlü ve sarsıcı bir gelişmeyi yazdım.
Okuyun lütfen.
Okuyun ve neler oluyor, hayat nasıl gaddarca geliyor üstümüze görün olmaz mı?..