Hani geçen gün Ankaralı bir genç kızı yazdım buraya.. Hani yoksulluk, yoksunluk ve aile içi şiddet kurbanı olmasına karşın yılmıyor, "Mutlaka tiyatrocu olacağım" diyordu. Hani Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nin açtığı sınava katılmış, başarılı olamasa da umudunu yitirmemişti ya.. İşte o kızın hikayesini okumuş Müjdat Hoca. Çok etkilenmiş ve düşünmüş "Ne yapabilirim?" diye
Kursa gidecek
Sonra beni aradı. Dedi ki; "Savaş Kardeş ben bu arkadaşı konservatuar bölümüne alırsam haksızlık olur. Ama tam gün tiyatro kursu bölümümüze ücretsiz olarak kaydedeceğim onu. İstanbul'da kalacak yeri olamadığı için, bizim bazı kız öğrencilerimizin kaldığı lojmanda konuk edeceğiz.
Yerde yolda kalmaz ya
Harçlık çıkarması için de yeteneği doğrultusunda saha yaratırız ona. Madem ki böyle bir yüreği var. Madem ki o gencecik yüreği tiyatro için atıyor, elbette yerde yolda bırakmayız onu.
Yolu açık olsun!..
Sözün kısası 1 Ekim'de anacığının elini öpüp hayır duasını alıp İstanbul'a, sevdasına kavuşmaya geliyor bu genç kızımız. Onun yolu açık, Müjdat Hoca'nın da tuttuğu altın olsun. Başka ne denir ki.