Bu huyuma bayılıyorum. El alem sayfalar dolusu söyleşi yapıyor, "yaprak kıpırdamıyor". Mühim biriyle iki satır laflayıp sefil köşeme taşıyorum, çarşı karışıyor. Tevekkeli eskiler "çok öpmekle çocuk olmaz !" demiş.
Daha ne?..
Son örnek TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz'le olan kısa görüşmemiz. 5-6 soru, 5-6 yanıt ve şandelden gol. " Spikerler çirkin. Korku filmi gibi izledim deneme çekimlerini" sözlerini gariban köşemden alıntıyı yapmayan gazete ve İnternet Medya Sitesi kalmadı. Daha ne ossun?..
İktibas
Bir de o Turizm Bakanı Koç beyin omzuna yaslanıp uyuma taklidi yaptığım fotoğrafıma bayıldım. Deklanşöre basan Mehmet Çalışkan'a da bana da aferin. Onu da gayetle güzel iktibas etti elektronik basıncılar.
Toplaşıp
"Salağa bak. Kendi köşesinde kendi kendini övüyor" diyen amma da okur vardır şimdi. Valla haklı öyle düşünenler. Ne çare ki marifetin iltifata tabi olduğu raconu tedavülden kalktı nicedir. Böyle frapan bir yol tutturduk çoğumuz nidek? Gazeteci milleti gazla çalıştığından, ya kendimizi ya da bir iki ahbap toplaşıp birbirimizi methediyoruz
Zıpkın gibi yeni müdür
Yukarıdaki uzun girizgahımı bağışlayın. Lafı esas getireceğim yer yine TRT. Bu kez yeni Bölge Müdürü Şakir Öner Günhan'la alakalı yazacağım. Aile dostumuz olan Şakir Abi'nin, 63 yaşında böyle bir göreve getirilmesi çok sevindirdi beni. Hayııır!.. Tevellüdü sizi yanlışa düşürmesin. Şakir Abi bu yaşına rağmen hala fit bir ağabeyimiz. Çakı gibi, zıpkın gibi, aslanlar gibi evvel Allah.
Şakir abi neyi kestirtti!..
Ona da sordum
- Neler yaptın abi müdürlüğe gelir gelmez?
- Kestirttim Savaşçım
- !!!!
- Bi güzel kestirttim. Sonra da şeyleri kaldırttım
- !!!!
- Ne faleketti anlatamam. Millet yoldan koşup kaçarak binaya sığınıyordu. Kestirtince rahatladılar.
- Abiii. Canım Şakir abiii. Ne kestirtip ne kaldırttın abi? Yemin ederim kaptıramadım mevzuu?
- Kavakları kestirttim Savaşçım. Sonra da kulübeleri kaldırttım
- Hımmm!..
- Evet. Daha önce bazılarını kesmişler. Bizim sınırlarımızda olan kavakları kesmemişler.
Alarjik firar
- Abi bağışla. Moron de, mankafa de, bir şey de. Ama ekmek çarpsın anlayamadım. İnsanlar kavaktan niye korkup kaçıyor. Binaya saklanıyor.
- Bizim Harbiye'deki TRT Binası önünde sıra sıra kavak vardı Savaşçım. Biliyorsun kavak şekilsiz, gereksiz bir ağaçtır. Ayrıca fena halde polen yapar. Çevrede pamuklar uçuşur belli mevsimlerde. Radyoya, televizyona gelen şarkıcı türkücü sunucu, dublajcı arkadaşların gırtlağına kaçıp, yapışıyor. Alerji yapıyor. Seslerini mahvediyor polenler. Kestirttim onları, kurtardım kadroyu.
Silah külah
- Haaa, iyi iyi. Pekiii şey ney abi?
- Ney ney Savaşçım?
- Pardon abi. Acuk dağıldım bu kavak olayına da. Toparlarım şimdi. Şey abi. Asker Kulübesi kaldırtma meselesi ne?
- Haaa. O da enteresan. Biliyorsun bizim az yanımız Harbiye Orduevi. Orası zaten askeri hassas bölge. Çevrede epey silahlı nöbetçi var. Bizim binanın oralara kadar nöbetçi kulübeleri olurdu. Bir yayın kurumu önünde İnzibat beklemesi yanlış görüntü veriyordu. Hallettim onu da.
Kaç metro?..
- Uyyy abi. Yordun beni. Alemsin valla.
- Eeee Savaşçım ağabeyni bilirsin. Titiz adamım ben. Çekirdekten, bu yuvadan yetişmeyim. En iyisini yapmak boynumuzun borcudur.
- Başka neler ettin abi?
- Ön taraflar tamamen açılınca sanki iki kat daha fazla eklemişiz gibi yüksek bir bina görünümü kazandık. Bizim katların tavan yüksekliği 5'er metredir zaten.
- !!!!!
- Haa bi de bak
- Hııı?
- Geçenlerde yaşlı tonton bir çift mesela Mecidiyeköy'den çıkıp Taksim'e yürürlermiş her gün bunlar.
- Eeee ?..
- Yıllardır önünden geçerken gördükleri TRT binasını bu haliyle görünce şaşırmışlar. İçeri girmişler sormaya.
- Vaay!..
- Yaaa!.. İçeri girince de bi bakmışlar
- Heee abi?
- Heykeller, yağlı boya resimler. Sanki bir sanat galerisi girişi gibi yaptım çünkü orayı.
Teyze
- Sonra?
- Sonra, güvenlik görevlisine yanaşıp sormuşlar:
- Ne sormuşlar?
- " Evladım bugün biraz farklı gördük etrafı. Bir şey olmuş ama tam anlayamadık. Ne değişti.?"
- Eeee?..
- (Kahkahalarla gülerek)Bii Biiizim.. Güvenlik görevlisi de Hı hı hııı Demiş ki. Hi hi hiii!..
- !!!!
- Ne değişecek teyze, ne değişecek? Bölge müdürümüz değişti