* Daum gibi kalacağına Hooijdonk gibi gitmeli. Hollandalı'yı askere oğlunu uğurlayan ana şefkatiyle gönderdi taraftar.
* Ergun Gürsoy'u sever sayarım.
Lakin sahayı enlemesine geçmek isteyişine anlam veremedim. 30 adet polis kalkanı arasında karizmasına halel geldi. Niye böyle bi şey yaptı ki?..
Top taçta
* Hakemler de takımlarla beraber sahaya çıkıp ısındı. İsmet Arzuman'ın iki bacağını iyicene yanlara açıp, elleriyle belini tutaraktan çalkalama hareketine bayıldım. Bu figür çok çabuk ısıtır.
* Kaptan Ümit sadece saha içindeki takımı değil, tribündeki seyirciyi de idare ediyordu, şaşırdım. Ne zaman top taca çıksa o, piknikte pınar suyundan yüz yıkıyormuş gibi kollarını aşağıdan yukarı hoplatıp taraftardan tezahürat talep ediyordu.
Taze bitti
* Feneryum'a gidip forma, kaşkol, şakşuka alanlar oldu aramızda. Geldiklerinde "son malları biz aldık. Her şey bitti tükendi" dediler. Telefon açıp Murat Özaydınlı' ya "kaç para kazanmışsınızdır?" diye sordum, meğer haberi yokmuş, benden duymuş ilk. Bugün öğrendik; bir buçuk milyon dolar basmış 'Feneryum darphanesi' dün. Yaşasııın!.."
Mikrofonik ses
* Aziz Başkan'la konuşacağım. O anonsları yapan adamı mutlaka değiştirelim seneye. Sesinin tonu, lafları söylerken devamlı keşkül olması kolektif ruhumuzu sünger doku etti. Mayasıllı bir hançere, o ne öyle yav!..
* Teleobjektifle tribünleri tarassut ederken bir baktım kale arkası tribünde piyanist Fazıl Say ve arkadaşı Nebil Özgentürk var. Virtüöz sanatçılarla, kıymetli yazarlar bile kale arkasında oturuyorsa varın hesap edin localarda kimleri var Fenerbahçe'nin.
Hesap adamı
* Loca dedim de aklıma geldi. Biraz da loca muhabbeti yapayım hadi. Mesela Zafer Yıldırım'dan bahsedeyim. Su katılmamış Beşiktaşlı olan Yıldırım, beraberliği de kendine alıp, Fener'in yenemeyeceği üzerine takım elbisesine bahse tutuştu baş müdürümüzle. Arada "Hesap adamıyım, matematikçiyim. Şaşmam" filan diyordu ama hesabı şaştı Zafer ağabeyin.
Biletler yandı!..
* Atv Genel Müdürü Mehmet Tezkan da haso Beşiktaşlı. Sırf bizi bozumtrak görmek, sonra da günlerce taklidimizi çıkarmak amacıyla sızmıştı Fenerliler arasına. Lakin yüce dağlardan gelen bir ses gürleyerek; "Bu maç itibariyle can ve mal güvenliğinize garanti vermiyoruz. Sigortanız bu maça kadardı, yandı!.." deyince; " Yol kalaba olur. Ben şimdikten gidip daireye yetişeyim, imzalanacak evrak birikmiştir" dedi ve arazi oldu. Saate baktım, bitişe daha 37 dakika vardı.
Moralman çöktük
* Biz "1 numaramızın" geldiği hiçbir maçı alamadık, gelmediği her maçı yendik. Bir ara " Yolda olduğu, tıkanan trafikten kurtulunca avdet edeceği" şayiası yayıldı ve moralman çöktük. Galiba trafik açılmadı ve biz yendik.