Merhaba...
Saat 11.00'de canlı yayınımı bitirip stüdyomdan çıktığımdan beri telefonum susmuyor, yurdun dört bir yanından dinleyicilerim, seyircilerim, TRT çalışanları, meslektaşlarım, yöneticilerim, kısaca herkes arıyor, hem geçmiş olsun diyorlar, hem de böyle bir olayı geçiştirmediğim, üzerinde durduğum için kutluyorlar beni... Ben ise her telefonda ilk olarak size ve gazeteci duyarlılığınıza teşekkür edilmesi gerektiğini belirtiyorum.
Bir gün tek başına
Bu hem SABAH gazetesinin, hem de Savaş AY'ın köşesinin ne çok insana ulaştığının bir göstergesi olmakla birlikte sevgili Savaş AY; konuya gereken dikkatin çekildiğinin de en açık ifadesi
ki, ben bunu tek başıma asla başaramazdım...
Programlarına ve yazılarına taşıdığı konular bir yana; yaptığı her işte evvela "kendisi olmayı'' ön planda tutan, duygularını, yüreğini, kimi zaman kahkaha ve gözyaşlarını katlayıp rafa kaldırmayan, sırça köşkünde değil de, hayatın nabzının asıl attığı yer olan sokak aralarında olmaktan çekinmeyen, her renk, her çeşit, her mezhep insanla hemhal olabilen, pek çok insanın 'Sa
vaş Abi'si olabilmiş emektar bir gazetecinin içtenliğine her zaman sevgi ve saygı duymuştum. Bu konuda gösterdiği duyarlılıktan ve insanlığından bir kez daha anlıyorum ki; çok haklıymışım...
Binlerce selam
Ben de TRT spikeri Handan DEMİRALP olarak değil, sokaktaki bir insan olarak size şükran borçluyum. Kaldı ki; hayatını fuhuş yaparak kazanan bir travesti, bir transseksüel ya da hayat kadını olsaydım dahi, gene bunun pazarlığının benimle bu şekilde yapılmasını istemez, bundan incinir ve rahatsız olurdum. Daha ne diyebilirim ki; binlerce teşekkür...
Kaleminizin yolu hep açık, objektifinizin ufku aydınlık ve yüreğinizin kılavuzluğu daim olsun, Allah razı olsun... Sevgiyle, selamla, şükranla...
Handan DEMİRALP/ TRT Spikeri