Rektör Yalçın Kekeç Hoca'ya dedim ki: "Siz söyleyin, ben yazayım hocam." O da "peki" dedi ve anlattı. Ben de aha şunları iliştirdim satırlara:
"2000'de yönetime geldiğimizde, Maliye Bakanlığı'ndan üniversitemize ayrılmış olan bütçe Şubat 2001 krizi nedeniyle yüzde 75 azalmış olarak karşımıza çıktı. Yapacağımız faaliyetlerde 4 kat fazla maliyete ihtiyaç oldu yani. Bununla da kalmadı 2002'de fazla enflasyon oranına rağmen bütçe artışı maksimum yüzde 45 olarak belirlendi. 2003'te ise beterin de beteri varmış gerçeği ortaya çıktı; yüzde 25 olarak tespit edilip, bunun da bir kısmına blokaj kondu. Yani giderek arttı.
Bu mali desteğin sınırlı ve kısıntılı verilmesine rağmen; 2003'te döner sermayelerden temin edilmiş bulunan araştırma projeleri birimi parasına (1.4 trilyon) el kondu. "Size geri vereceğiz" denmesine rağmen hâlâ bir lira alamadık.
Araştırma görevlileri bulamamaktayız. Kadromuz yok. İdari özerklik sözleri arkasında üniversitelerin ihtiyacı olan elemanların tayinleri merkeze alınmaktadır. TBMM'den çıkarılan yasalar Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği zaman başbakanlık genelgeleriyle bu kadroların kullanımı engellenmektedir. açmaya çalışan felsefe bunu başaramadığı zaman üniversite yönetimlerini güç durumda bırakarak kendi elemanlarıyla karşı karşıya getirmeye çalışmaktadır.
Hastanelerimiz kamu kesiminden alacaklarını alamamakta, bunda çok zorlanmakta ve hizmetini vermekte güçlükler yaşamaktadır.
Kamu üniversiteleri yasal düzenlemelerle Sağlık Bakanlığı hastanelerinin arkasına atılmaktadır. Tüm bunlara rağmen üniversitemizin yayın sayıları artmakta, bilimsel araştırma faaliyetleri ilerlemekte, ülkemizde sınırlı, bölgemizde tek merkezler kurulmakta ve sosyal olanaklar yönünden öğrencilerimize büyük yatırımlar yapılmaktadır. Öğrenci kollarımızın faaliyetleri üniversite içinde yapılan Bahar Şenlikleri öğrenci konseyimizin aktif çalışmaları 24 Mayıs'ta adını vereceğimiz Sakıp Sabancı Spor ve Sergi Sarayı Olimpik Atletizm Pisti ve 30 bin kişilik tören alanı çok amaçlı tiyatro, müzik, sanat ve konferans olmak üzere bunlara örnektir..."
Zaman zaman denetim birimlerinin kontrolü adı altında üniversitelerin çalışmaları zorlaştırılmaktadır. 2002'den bu yana yükseköğretim sistemi üzerindeki tartışmalar üniversitenin huzurunu bozmuş, bu tartışmalardan bireysel çıkar sağlamak isteyen içeriden ve dışarıdan insanlar türetilmiştir.
İdari özerklik maskesi altında üniversiteleri siyasi kadrolaşmaya açmaya çalışan felsefe bunu başaramadığı zaman üniversite yönetimlerini güç durumda bırakarak kendi elemanlarıyla karşı karşıya getirmeye çalışmakta.
Hastanelerimiz kamu kesiminden alacaklarını alamamakta, bunda çok zorlanmakta ve hizmetini vermekte güçlükler yaşamakta.
Kamu üniversiteleri yasal düzenlemelerle Sağlık Bakanlığı hastanelerinin arkasına atılmakta.
Tüm bunlara rağmen üniversitemizin yayın sayıları artmakta, bilimsel araştırma faaliyetleri ilerlemekte, ülkemizde sınırlı, bölgemizde tek merkezler kurulmakta ve sosyal olanaklar yönünden öğrencilerimize büyük yatırımlar yapılmakta.
Öğrenci kollarımızın faaliyetleri üniversite içinde yapılan Bahar Şenlikleri öğrenci konseyimizin aktif çalışmaları 24 Mayıs' ta adını vereceğimiz Sakıp Sabancı Spor ve Sergi Olimpik Atletizm Pisti ve 30 bin kişilik tören alanı çok amaçlı tiyatro, müzik, sanat ve konferans olmak üzere bunlara örnektir..."