Aİleler parçalanıyor, evlerin tadı tuzu, beti bereketi kaçıyor. Ekonomik, sosyal ve psikolojik yıkım oluyor. Kime mi? Kimlere mi? Hemen söyleyeyim, öğretmenlere. Yeni bir usul icat ettiler. Öğretmeni, eş durumuna bakmadan oraya buraya tayin ediyorlar. Eşleri, diyelim ki devlet memuru olan öğretmenler, tayin olduklarında, çoluğu çocuğu ve hayat arkadaşlarını bırakıp. Evlerinden, ailelerinden uzak yerlerde görev(!) yapıyorlar.
Sihirli formül var mı?..
Bunun aile içinde nasıl bir ruh çöküntüsü yaratacağını varsın herkes kendine yapılmış sayıp, içinde hissetsin. İşin ekonomik yönünü de ayrıca düşünsün herkes. İki ayrı kent. İki ayrı ev, iki ayrı masraf kapısı. Memur ne alıyor ki ne versin? Hele de öğretmenlik gibi son derece konsantrasyon, moral kondüsyon isteyen, saygınlığı oranında verim üreten bir mesleğin erbapları netsin, neylesin. Bir çözüm öneriniz, vereceğiniz sihirli bir formül var mı sayın Milli Eğitim Bakanım. Varsa buradan paylaşalım. Bekliyorum efendim...