Hani soğuk ve karanlık iyi gelmişti?
Hani o artık "aynı Kemal" değildi?
İçinde bir şeyler kopmuştu...
Bu kopan kopça değildi tabii.
Anlamıştı ki o artık eski o olmayacaktı...
Böyle demedi mi?
Bilmediklerini öğrenecekti. Artık yalan söylemeyecekti.
***
Demiş ki:***
Yaşım ilerledi ama çok şükür yazıyı bitirdim. Bugün de yetiştirmeyi başardım.
Kısa mısa idare etsinler.
***
YAPINCA OLUYORMUŞ
Adam Antakya'da 12 bina yapmış, hepsi ayakta.
Üç kamu binası, on iki apartman.
İsimleri de pek hoş: Kerem, Selim, Sultan, Tonton, Zehra, Sema, Yüksel, Nurşat, Yıldız, İrem...
Bir tek, adı gene Yüksel olan bir başkası ağır hasarlıymış ve kaçınılmaz şekilde yıkılacakmış.
Ötekiler top gibi.
Adam müteahhit ama aynı zamanda inşaat mühendisi.
"Kullandığımız demirleri bile kendim tek tek saydım" diyor. "Beton bozuksa o betonu geri gönderdim." Demek ki olunca oluyor.
Bir kişi bile ölmemiş.
***
Al bunu da yetiştirdim muhalefet çakalı.