Depremi önceden haber veren birtakım aletler vardır.
Ne ki, bunlar "şu gün şu saatte" diye bir uyarıda bulunamazlar.
Öyle olsa ceketimizi satar bir tane alırdık...
"Birkaç saniye kala" haber veriyorlar, bu da uygulamada hiçbir işe yaramıyor.
Şimdi bir Çinli, Vang Tun, bir alet geliştirmiş.
Depremi 60 saniye önceden haber veriyormuş!
Diyelim ki hep yanı başında tuttun ve de haber verdi...
Evden kaçamazsın. En fazla, bir masanın ya da sedirin altına girersin.
Senin "deprem çantan" da vardır, yakındaysa onu da çekersin kendine.
Bu kadar.
***
Depremi 60 saniye önce tespit eden araç, bu haberini radyo, TV, cep telefonu gibi araçlarla
"anında" insanlara haber veriyormuş...
Peki deprem sabahın 4.17'sinde olunca...
O saatte radyo mu dinliyordun, televizyon mu seyrediyordun, cep telefonunla mı oynuyordun?
Fosur fosur uyuyordun.
Peki neye yaradı o alete verdiğin yüzlerce dolar? Herhalde kırk sekiz liraya satmayacaklar.
"Binlerce kişi kaçmaya vakit bulacakmış"... Vang Tun öyle diyor.
Kendin bulabilecek misin?
Bu aleti alan, önce bir heves, birkaç gün elinin altında tutacak. Hadi birkaç hafta olsun.
Sonra sıkılacak, bir köşeye atacak.
Belki yıllar sonra eşyalar arasından çıkacak: Bebek patiği, yastık yüzü, iskemle bacağı, ceket kolu...
Binlerce kişi olayı altmış saniye önceden haber alırsa kaçmaya vakit bulacakmış ve sonuçta ölümler çok azalacakmış.
Sabah 4.17 depremini 4.16'da haber verseydi...
Kaç kişi kurtulurdu acaba?
Evinde değilsen, sokaktaysan, serserilikten geliyorsan, sarhoş da değilsen, aklın fikrin yerindeyse, uyku sersemi olmamışsan, belki...