Eh, Atatürk topladı, Özal topladı, Soyer de toplayacak tabii.
Masada falan hiç adı geçmedi ama belli mi olur, bakarsın cumhurbaşkanlığına aday gösteriverirler, İmamoğlu'nu tutturamayınca.
Yeni bir İzmir İktisat Kongresi.
Buna "kurultay" demiyorlar ne hikmetse, kongre.
Bu İzmir'de de bir tılsım var sanki, iktisat deyince akla orası geliveriyor. Elazığ'da toplasalar hiç kıymeti kalmayacak.
İkinci yüzyılın kongresiymiş.
Eh, biri Türkiye Yüzyılı diyor ya, öteki de iktisat yüzyılı.
"Geleceği inşa" edeceklermiş.
Etmeyen yok. Kılıçdaroğlu da ediyor.
Soyer pek havalı konuşuyor: "Ekonomik kriz, devalüasyon ve yoksulluk gibi temel ekonomik sorunlara çözüm üretmeyi hedefliyoruz."
Sihirli kongre!
Evde kalmış kızlara koca da bulacak mıdır?
***
Diyelim ki bu kongrede birtakım kararlar alındı...
Kongrenin bir "yaptırım" gücü var mıdır? Olacak mıdır? Olabilir mi?
Öyle bir "merci" var mı her şeyden önce?
Olsaydı anayasaya madde konurdu: "İkide bir keyfe keder toplanacak olan İzmir İktisat Kongreleri'nin kararları bağlayıcıdır." Hayır.
Bol bol iri ve boş laf edilecek, sonra herkes gene kendi bildiğini okuyacak.
Adı kongre diye siz bunu Amerikan Kongresi mi sandınız?
Bu kararları hangi siyasi iktidar uygulayacaktır?
Bu bir "parti programı" değil ki...
Bununla kimse oy istemiyor ki...
Tunç Soyer çok heyecanlıymış.
Sakın bu, parti içi iktidar kavgasında geri kalmanın verdiği üzüntü ve "Beni de alın koynunuza hatıralar" tarzı bir girişim olmasın?
"İzmir eyaletine bayrak" uydurmuştu, o proje ne oldu? Bakın o zaman Kürt oylarını da alır.
***
AT YEŞİL YEŞİL
Seçimlerden gene Kılıçdaroğlu'nun kazanamadığı bir seçim öncesi, hazret bir proje yumurtlamıştı...
"Vallahi bizim de bir projemiz var" diyebilmek için uydurulmuş bir palavraydı bu. (Bunu yazan CHP'li gazeteciyi işinden kovdular.)
Orta Anadolu'da, adını bir türlü açıklamaya yanaşmadığı bir şehirde "ambalaj sanayii" kuracaktı.
Bu sanayide yurtdışından doktoralı 20 bin gencimiz çalışacaktı. (O sırada yurtdışından doktoralı sayımız 514 kişiydi!) Bunlar Şanghay'dan mal getirtip orada paketleyip paketleyip Bakü'ye göndereceklerdi.
Bu paketlemeyi Çinlilerin niçin kendilerinin yapmayı akıl edemedikleri de belli değildi...
Seçimi kaybedince bu proje rafa kalktı.
Rafa kalkmadı tabii, kalksaydı şimdi yeniden gündeme getirilirdi.
Üstüne bir bardak soğuk su içildi ve unutturulmak istendi.
Belki de utandılar.
***
Ne kadar ciddiye alınması gerektiği uzun süredir çok belli olan hazret, 3 Aralık'ta yeni bir proje açıklayacakmış...
Yalnız Türkiye'yi değil "dünyayı" da ilgilendiriyormuş.
Hem de son zamanların moda deyimiyle "sürdürülebilir" olacakmış.
Adı da "yeşil bilmemne" gibilerden bir şey.
Heyecanla bekliyoruz.
Şu Orta Anadolu palavrası kadar ömürlü olsa bari...
Olmazsa 2028'e yeni bir zırva bulunur canım.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz