Eskiden bir İstanbul radyosu vardı, bir de Ankara radyosu.
İstanbul radyosu "orta dalgadan" yayın yapardı, Ankara radyosu "uzun dalgadan"...
Ankara radyosu İstanbul'da dinlenmezdi. Yalnızca "varlığı" bilinirdi.
Örneğin, Ankara'da İsmet Nedim diye bir şarkıcı olduğunu bilirdik ama hiç dinlememiştik...
Mansur Yavaş bana İsmet Nedim'i hatırlatıyor.
Ankara dışında ancak adı biliniyor ama hiç kimse onu gerçek anlamda tanımıyor.
Google'a soruyorsun, avukat olduğunu öğreniyorsun, o kadar.
Ha, bir de, İmamoğlu'nun Beylikdüzü başkanlığı gibi, onun da Beypazarı başkanlığı varmış.
Anasının babasının adları da yazıyor ama bize ne?
O kadar sessiz ve derinden gidiyor ki, anlaşılan tanınacağı da yok.
Belki de doğrusunu yapıyor: Hiçbir belediye reisinin örneğin dış politika konusunda fikir beyan ettiği görülmemiştir.
MHP kökenliymiş, hatta ANAP kökenliymiş, eh şimdi de CHP kökenli.
Ne kadar kolay değiştiriliveriyor saflar bu ülkede...
Mansur Yavaş'ı cumhurbaşkanı adayı olarak "itelemeye" çalışanlar bu zikzaklar üzerinde hiç durmuyorlar.
***
İmamoğlu'nu ittirmeye çalışanlar berbat durumdalar.***
Fazla sessiz ve fazla derinden giden Mansur Yavaş artık yavaş yavaş su yüzüne çıksa iyi edecek... Niyeti varsa tabii...
Çıksın da kendisini tanıyalım.
Kalibresini görelim.
Hangi konuda ne düşünüyor, daha doğrusu herhangi bir şey düşünüyor mu öğrenelim.
Oy verecek Kemalistlere gülelim.
Oy verecek solculara da gülelim hem de katıla katıla.
Kime niçin oy vermeyeceğimizi de bilelim.
***
MUHARREM BEY, ALO?
Adaylığı kendince kesinleşenlerden Muharrem İnce mayıs ayında bir anket yaptıracaktı, kendi deyimiyle "boylarının ölçüsünü alacaklardı"...
Mayıs ayının bitmesine üç gün var.
Eee? Kaç santimetro? Öğrenemedik.