Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne niçin bir türlü giremediği kafaları kurcalamayı sürdürüyor.
Meleklerin cinsiyetini tartışsaydık daha anlamlı olurdu.
"Sarı saçlı, mavi gözlü olmadığımız için" diyenler de var.
Sarı saçlı, mavi gözlü İtalyan, İspanyol ve Yunanlı pek az görülür.
Bir kere daha toparlayalım.
***
Türkiye, Avrupa Birliği'ne girmek istiyor ama "kendi koşullarında" girmek istiyor.***
Yüzde 50 enflasyon yaşayan bir ülkeyi Avrupa Birliği'ne almazlar.***
Avrupa Birliği karar alsa bile her üye ülkede bu ayrı ayrı halkoyuna sunulacaktır.***
Şunun çok bilincinde olmasak bile "kollektif bilinçaltı" seziyor ve tepki gösteriyor:
Avrupa Birliği'nde "egemenlik kayıtsız şartsız milletin" değildir.
Egemenlik biraz da birliğin yöneticilerindedir.
Avrupa Parlamentosu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin üstünde olacaktır.
Egemenlik, Ankara ile Brüksel arasında paylaşılacaktır.
Avrupa hukuku da Türk hukukunun üstünde...
Var mısınız?
Yoksunuz.
Öyleyse niçin ağlıyorsunuz?
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz