Rahmetli eczacıymış...
Ve de aşı karşıtı.
Farmakoloji okumuş.
Yakınlarına "Ben farmakoloji okudum, Kovid aşıları uygulandıktan iki yıl sonra ölüme yol açıyor" dermiş.
Bu, kesin bilgiymiş.
Bu kesin bilgiyi nereden aldığını öğrenemedik.
Kovid aşısı "çıkalı" bir yıl bile olmadı.
Kovid'in "kendisinin" ortaya çıkışı da alt tarafı yirmi ay kadar... İki yıl bile değil.
Bu durumda, aşının nasıl olup da iki yıl sonra öldürdüğünü, bunu ne ara kimin gördüğünü biz anlayamadık.
Ama zarar yok, hanım farmakoloji okumuş ya, ondan iyi mi bileceğiz?
"Ben ölmek istemiyorum, bu yüzden aşı olmayacağım, siz de olmayın" demiş...
Bunu dedikten bir hafta sonra Kovid'den ölmüş.

***

Be kadın, diyelim ki sen haklıydın...
Bir hafta sonra öleceğine, iki yıl sonra ölseydin daha iyi değil miydi?

***

KSP
Kuaför Vili'den ayrılan manikürcü Perihan misali, Saadet Partisi'nden kopup giden küçük bir parti var: YRP, Yeniden Refah Partisi.
Başkanı Fatih Erbakan.
Belli ki rahmetli babasının dönemine atıfta bulunuyor, yani ne Erdoğan'ı beğeniyor ne Karamollaoğlu'nu.
Öte yandan Şehzade Abdühamid Osmanoğlu'yla da bağlantıları var.
Belki onu Üçüncü Abdülhamid adıyla tahta çıkarma hayalleri kuruyor, kimbilir?
Bu Erbakan, Kovid aşısı konusunda fikir beyan etti.
Okuyalım: "Ben şahsen kendim aşı olmadım. Olmayı da düşünmüyorum." Amenna. Böylelerine "güle güle" demiştik, rahmet dilemiştik.
Fakat Erbakan orada durmuyor:
"En büyük zehir. Aynı zamanda en hafif iletken. Yani ondan zerk edilen insanlar doğal bir anten, bir alıcı- verici haline geliyor. mRNA insanın hücre çekirdeğine girmek demek. O insandan, Allah vermesin, artık yarı insan yarı maymun çocuklar doğmasına sebep olabilirsiniz. Üç kulaklı, beş gözlü yaratıklar... Allah vermesin..."
Vermesin tabii ama bazı insanlara da akıl fikir ihsan eylesin.
Demokrasidir bu, çeşitlilik, farklılık olacak, türlü partiler kurulacak...
Örneğin KSP olabilir mi, Kafayı Sıyıranlar Partisi?
Ya da KKP, Kayışı Koparanlar Partisi?

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz