Amma gürültü kopardı yahu...
Yalnız "kendi mahallesinde" değil, diğer mahallelerde de...
Zülfü Livaneli bir laf etti, ortalığı pek güzel karıştırdı...
Çok tepki gördü.
O mahallede "pek sevilmediği" de böylece meydana çıkmış oluyor.
Aslında Kılıçdaroğlu'na "Beni cumhurbaşkanlığına aday göster" demek istedi. Kendini Alevi, Kürt ve "ezilenlerin" adayı olarak konumlamaya çalışıyor.
Kılıçdaroğlu da onu "partiye ve Türkiye'ye ihanetle" suçlayarak "Yağma yok, ben kendim aday olacağım" demeye getirdi. Deniz Baykal'ı devirip yerine geçen adam şimdi Baykal'ı savunur görünüyor. Öyle görünmek zorunda kaldı.
Bu kadar basit.
Ama bazı allameler şimdi ciddi ciddi "solun bölünmüşlüğünü" falan tartışıyorlar.
Zülfü de sol oluyormuş...
Bu bir proje adımıdır.
Amaç CHP'den "Kemalistler'i" iyice tasfiye etmek, partiyi İP ve HDP'ye iyice yaklaştırmaktır.
Bu bir Amerikan projesidir.
Elbette başarılı olacaktır ama seçim kazanmaya yetecek midir?
Belki de bunun için Livaneli, Kılıçdaroğlu'na "Sen koyarsan kazanamazsın, beni göster" demeye çalışmıştır.
Yoksa Amerika, Kılıçdaroğlu'nu bile gözden çıkarmış mıdır?
"Yeni aktörler" mi arıyorlar ve çaresizlikten Livaneli gibi karta kaçmış bir aktör için zemin mi yokluyorlar?
Davutoğlu ve Babacan gibi aktörlerin fos çıktığı bir gerçek. İnce ve Sarıgül zaten bu kavgada bir virgül bile değiller.
Peki, Kılıçdaroğlu'nun çevresine çöreklenmiş kurt çete, meydanı Livaneli gibi bir başka kurda bırakır mı?
Bir yanda da Kılıçdaroğlu'na aday olması ve kaybetmesi için gaz verenler, böylece onun yerine geçme hayalleri kuranlar var, Tuncay Özkan gibi...
"Kemal Bey kesin kazanır" diyor.
***
"İhtirasların aklın önüne geçmesi" insanın felaketine yol açar.
Tarihten Napoleon ve Hitler örnekleri verilmiştir.
Türkiye'den örnek, Cem Uzan.
Bir diğer örnek de Zülfü Livaneli.
Bir koltukta sekiz karpuz taşımaya çalışıyor ama bazı karpuzlar yere düşüp çatlıyorlar.
Gene de yok olmuyor Livaneli.
Felakete uğramıyor. Çatlak karpuzlarla ticarete devam..
İstanbul'a belediye reisi olmaya çalıştı, CHP'nin başına geçmeye çalıştı...
Şimdi de cumhurbaşkanlığı...
Belediye adaylığında "icraat projesi" olarak önerebildiği, her çöp türünün ayrı tenekelere atılması olmuştu. Cam şişe tenekesi, kâğıt tenekesi vb.
Cumhurbaşkanlığı için ne önerebilir?
Bir şey önermesi gerekmez. Birtakım avanakların oyunu alması için "Ben solcuyum" demesi yeterli olur.
Ama iktidar... Orada durunuz.
Bütün bu çirkin oyunlarla Tayyip Erdoğan'ın işini kolaylaştırıyorlar.
Kurtlukta düşeni yemek kanundur.
Bakalım hangi kurt düşecek ve diğer kurtlar onu nasıl ham yapacaklar?
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz