Oynanan futbolun kalitesi açısından "süper" kavramıyla uzaktan yakından bir ilgisi bulunmayan ama ülkemizi saran "görmemişlik" ya da "sonradan görmelik" dalgasının bir ürünü olarak adına "süper lig" denilen kümede sonuç belli gibi...
Federasyon bulaşmazsa Beşiktaş şampiyon.
Federasyon bırakmazsa Fenerbahçe şampiyon.
Galatasaray üçüncülük için uğraşır, böyle giderse dördüncülüğe de razı olur.
Şenol Güneş'in "öğrencileri" de haziran ayında yeni bir hayal kırıklığına yelken açıyorlar...
Bendeniz futbol dünyasının bu "hoca" ve "öğrenci" muhabbetine oldum olası biterim.
"Okumamışlığın" mükemmel bir dışavurumudur.
İlkokul mezunu futbolcular "Keşke okumuşlar gibi bizim de bir hocamız olsaydı" diye yaklaşırlar meseleye.
Laf aramızda bu aşağılık kompleksi futbolun basını için de geçerlidir.
Yok, "dev kadroları" tenzih ederim.
Onlar, adı üstünde, dev. Biz de cüce.
***
O tamam da, süper olduğu iddia edilen ve üç günde bir maç yapılan bu ligin durumu ne olacak?***
Her Türk erkeği doğuştan futbol otoritesidir ama herhalde benim kanımda bir bozukluk var ki bu ikileme aklım ermiyor.