Türk basını Profesör Nur Vergin'i ancak ölünce hatırladı.
Cumhurbaşkanımız cenazesine katılınca da aydılar: Aaa, bu bayağı önemli bir kadınmış meğerse...
Her türlü magazini de yapıldı. Nasıl bulunmuş, çilingir kapıyı nasıl açmış...
Nur Hoca tokat gibi laflar etmişti, onları da hatırladılar.
"AKP on yıl daha iktidarda kalır" demişti 2008 yılında... Bu süreyi de geçeceğini öngörememiş, ya da "fazla abartmayalım, mahalleye ayıp olur" diye söylememiş. Mahallenin Nur Hoca'ya etmediği terbiyesizlik kalmamıştı...
Onu bir tür "hain" olarak görüyorlardı.
Oysa Nuri Conker'in torunu, yalan da olsa "Kemalist mahallenin" hoşuna gidecek şeyler söylemeliydi...
"Bu sefer tamam" demeliydi örneğin, "millet aç, aç" diye de eklemeliydi.
Unuttukları, bu hanımın bir "bilim kadını" olduğuydu.
Günümüzde ortalıkta dolaşan bazı soytarılar gibi değil, "bilim namusu" olan bir insan...
Bir tek cümlesi, bir kitaba bedeldir:
"Cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye'de dindar insanlara öyle ağır baskılar yapılmış ki, işte bu baskılar şimdi bir oy patlaması halinde sandığa yansıyor."
Yirmi senedir biz de aynı şeyi söylüyoruz ama adımızın önünde profesör yazmıyor.
Zarar yok, bize de küfür edip geçiyorlar.
Nur Hoca'ya çok çektirmişler.
"Beni mahvettiler, sağlığım bozuldu" demiş sekiz yıl önce...
Beni edemediler. Ben onların sağlığını bozarım.
"AKP'nin dalkavuğu olarak takdim edildim" demiş.
Bana da öyle diyorlar.
"İyi de, ben partizan değilim ki, bir tespit yapıyorum ve bu gerçekleşme açısından isabetli ya da isabetsiz olabilir" diyormuş.
Biz de öyle yapıyoruz.
Alparslan Türkeş'le de "Sovyetler Birliği 1990'da yıkılır" dediği için dalga geçmişlerdi. Bir yıl farkla tahmin etmişti. Başka hiç kimse uyanamamıştı.
Nur Hoca saçını yıkamış, başına bir eşarp geçirmiş, kuaföre gitmiş, oradaki cahil ve Kemalist bayan demiş ki: "Anlaşıldı, siz de başınızı örtüyorsunuz!"
Hanımefendi olduğu için "çüş" dememiştir.
Bir eve taşınmış, içinden Kuran okutmak gelmiş, "komşular ne der" diye vazgeçmiş.
Baskıyı içselleştirmiş, ama sonra onu kırmayı da bilmiş.
"Laikim ama laikçi değilim" dermiş...
Altına imzamı atarım.
***
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Neyse ki aydınlarımızın içinde kıvrandıkları kompleksler halkımızda yoktur.