Sen bittin Muharrem!
Sen ayağını kaldırana kadar eloğlu partisini kurdu da iktidara yürüyor. Senin gibi 4 Eylül'ü falan beklememiş, yarın bu iş tamam.
En büyük rakibin Rıfat Serdaroğlu.
Parti kurmuş.
Adı henüz belli değil ama zarar yok, o kadarcık kusur yeni partilerde bile bulunur.
Adını "Anıtkabir ziyaretinden" sonra açıklayacakmış.
Atatürk, "parti kuracak çocuklar önce bana bir uğrasınlar" demişti ya, o bakımdan...
Çünkü Serdaroğlu'nun partisi de Atatürkçü bir parti olacakmış.
Durduk yerde bir Atatürkçü daha çıktı Muharrem...
***
Ne yani, senin hareketin olur da başkasının olmaz mı Muharrem?
Serdaroğlu'nun da bir hareketi varmış: "
Çoban ateşi hareketi"...
Bir de sloganı varmış: "
Çoban ateşi varsa umut var demektir!"
Bu açıdan, Serdar Okuyucu'nun
Dolunay Partisi'yle yakınlık arz ediyor.
Ne ki, o Serdar gerçekten çobandı, bu Serdar eski bakan,
Tansu Çiller'in sağlık bakanı.
Belki Tansu Çiller'in eski içişleri bakanıyla da bir siyasi "
ünsiyet" peydahlayacaktır.
***
Parti "
merkezde" yer alacakmış.
Biri ona politikada merkez diye bir şey olmadığını, merkezin ya sağı ya solu olduğunu hatırlatmalıydı...
"
Mustafa Kemal Atatürk'ün fikirleri" onlara ışık tutacakmış.
Biri çıkıp ona
Mustafa Kemal Atatürk'ün "
merkezde" olmadığını da öğretmeliydi...
Sıradan bir parti olmayacakmış, öyle diyor.
Kuşkusuz.
Parlamenter sisteme dönüşü savunduğuna göre hiç duyulmamış, yepyeni bir çizgisi var.
***
İnsan niye parti kurar?
Emekliliğinde evde oturup canı sıkılmasın diye mi?
Yoksa gazetelerde adı geçsin diye mi?
Ama Z kuşağı ergenleri de sık sık geçiyorlar...
Sakın, günü geldiğinde Meral Hanım'la pazarlığa oturup "
kontenjandan" iyi kötü bir meclis koltuğu kapmak için olmasın?
Hani otuz yıl önce
Bedrettin Dalan'ın "
Demokrat Merkez Partisi" gibi canım... Büyük havalarla parti kurup sonra da soluğu Doğru Yol'da almıştı.
***
Bu tür eğlencelik yazılar genellikle pazar günü yazılırlar. Bu sefer pazartesiye denk geldi.
Zarar yok, işe giderken okursunuz.
Gülmek için maskenizi çıkarmayınız.