Sağır sultan bile duydu: Şu kurulup kurulup da bir türlü kurulamayan mahut partinin "görünür" lideri Ali Babacan... Perde arkasında "gizli lideri" Abdullah Gül... O perdenin de daha bir arkasında, işin "mutfağında" Hayrünnisa Gül...
Perdeyi iyice aralarsanız da en arkada, mutfağın ateşine benzin taşıyan Amerika Birleşik Devletleri, CIA, Pentagon, IMF falan filan.
Fakat Abdullah Bey neden gizli?
Öyle ya, insan çıkar açık açık "ben Tayyip Bey'e karşıyım"der.
Ne korkuyorsunuz?
"Hain" damgasını yemekten mi?
Onu çoktan yediniz bile.
Perde arkasından liderlik nerede görülmüş? Lider çıkar ortaya açık açık tavır takınır. Bütün sorumluluğu da üstüne alır.
Partinin kimliği ve çizgisi de liderin "şahsında mündemiç" olur.
Öbür türlü ona lider demezler, gizli güçler anlamında "camarilla" derler.
Abdullah Bey'in tavrı, daha önce de sergilediği gibi "armut pişsin de ağzıma düşsün" tavrıdır. Elini taşın altına sokmayacak, taşı getirip avucuna bırakacaklar.
Bu tavırla da, ancak kendini hiç ummadığı bir anda cumhurbaşkanı adayı bulan ve buna kendisi de şaşan Ekmeleddin İhsanoğlu kadar başarılı olunabilir...
Lider "kapalı kapılar ardında yabancılarla iş bitirmez" ve bununla yetinmez...
Lider kaçak güreşmez.
Gerekirse hapse de girer, yatar çıkar. Tayyip Erdoğan gibi.
Cem Uzan, Erdoğan'a hakaret etmiş, işin ucunda hapishane görününce de geri basmış, özür dilemişti.
Affedildi. Cem Uzan'ın siyasi hayatı da o gün orada bitti.
Abdullah Bey, siz lider misiniz, arkadaş yardımıyla "yoklukta" bir yerlere gelmiş bir politikacı mı?
Başbakanlığınız sadece "emanetçilik" olmuştu, bunu siz de biliyorsunuz.
Cumhurbaşkanlığınızı da, sivil iktidarla Kemalistler arasındaki zıtlaşmaya ve işin inada binmesine borçlusunuz.
Laf aramızda, cumhurbaşkanlığınız da biraz "Çankaya Noterliği'ne" benzememiş miydi?...
Atın şimdi kendinizi ortaya, "alternatif" misiniz değil misiniz görelim.
Hiç görünmeyeceksiniz, sizin yerinize iş bitirecekler, üç yıl sonra kendinizi hop diye Külliye'de bulacaksınız...
Hani ya güzel nane şeker...
***
Dış desteğiniz çok kuvvetliymiş, öyle diyorlar.