Ortalıkta "Atatürk gibi" dolaşan vatandaşın yeni marifetleri ortaya çıktı... Mareşal üniformasıyla geziniyor ama "Atatürk gibi giyinmiyorum" diyor, kasabaların belediye panayırlarından para almadığını söyleyip "beş bin lira çok mu" diye ekliyordu...
Kaşlarının ucunu da yukarıya doğru fırçalamıştı.
Birtakım kıt akıllı kadıncağızlar bunu görünce ağlayarak boynuna sarılıyorlarmış: "Dirildin mi paşam, bizi kurtarmaya mı geldin?"
Bunlar yaşı geçkin emekli memurlardır, hani şu kendini dolandırıcıya kazıklatan, bileziklerini bozdurup parasını teslim eden takımı... Milli Şef çocukları...
Kimden kurtaracakmış? "Bizi mahvetmek isteyen kapitalizmin ve bizi yutmak isteyen emperyalizmin" pençesinden mi?
Yok canım, Tayyip Erdoğan'dan tabii.
Abim de kendine rakı sofrası kurdurmuş, bir yandan kafayı çekiyor, bir yandan sigarasını içiyor. Kapalı alanda sigara içmek herkese yasak, Atatürk'e serbest herhalde...
Otuzlu yıllarda böyle bir kısıtlama yoktu ya, o bakımdan olsa gerek.
"Reklam olmasın" diye de şişeyi ters çevirmişler, etiketi görünmüyor.
Bunun "ikonik" bir durum olduğunu varsayıyorlar.
Çok şükür, en öküz Kemalist bile bu skandalı savunamadı.
Bu da bir gelişmedir icabında.
***
Fakat bu arada daha da beter bir rezalet yaşandı. 10 Kasım sabahı.***
Hani ikide bir "Atatürk sağ olsaydı" deyip durmayı severler ya...