Durdukları yerde kaşınıyorlar. İkide bir, yerli yersiz bir "erken seçim" lafıdır gidiyor. Isıtıp ısıtıp piyasaya sürüyorlar.
Bir erken seçim elbette "ticari açıdan" işlerine gelir: "Sath-ı mail"e girilir, ortalık hareketlenir, bol bol dedikodu ve yazı konusu çıkar. Çarçur haberlerle işi yürütmek zordur, gelir bir yerde tıkanırsın.
O kadar vıkvıklandılar ki, şimdi erken de kesmiyor, bir "baskın" seçim lafı attılar ortaya...
CHP erken seçim istemediğini açık seçik belirtti.
Bu sefer dönüp CHP'ye kızıyorlar:
Yoksa CHP iktidara gelmek istemiyor mu?
Altından kalkamayacağı sorunlarla boğuşa boğuşa tükenmek tehlikesi var...
Sırtında yumurta küfesi olmadan cart cart atmak çok daha kolay...
Üstelik, Ekrem olsun Muharrem olsun, siyasi çapı ya da çapsızlığı çok belli adamlarla nasıl kazanabilirler o seçimi? Kuantum bilen aday ya da yüzme bilen aday, seç bakalım.
Ufukta görünen başka da kimse yok şimdilik.

*** Bir korku daha var tabii: Ya gene "Tayyip" kazanırsa?
İşte kendileri açık açık söylüyorlar: Tayyip Erdoğan belki ikinci tura kalır ama ikinci turda kazanır!
O zaman niçin kaşınıyor muhalif basın?
Davutoğlu ya da Babacan (ya da Gül) gibi adamlardan umduklarını bulamayacaklarını, üstelik onların da işi son derece ağırdan aldıklarını gördüler.
Ekrem İmamoğlu skandallar dizisini sürdürürse, ki öyle görünüyor... "Balon" olduğu iyice ortaya çıkar da CHP seçmeninde bile "hay ellerim kırılsaydı da" sızlanmaları yerleşirse...
Bir süre gene Muharrem İnce'den medet umacaklar.
Sonra Abdullah Gül'e dönecekler, "çatı aday olsun" diyecekler.
Yanaşmayacak gene.
Eee, sonra?
Ne umuyorlar, adı ister erken ister baskın olsun, yeni bir seçimden?
"Tiraj" umuyorlar tabii.
Bir de, "memleket yandı yıkıldı mahvoldu" edebiyatının emekli memur tavlama katsayısı yüksek kolaylığına güveniyorlar... *** CHP çevreleri, "Türkiye'nin çok büyük sorunları var, önce bunlar çözülmeli" diyorlar.
"Gel çöz" diyene de kaçamağı oynuyorlar.
Bu bana rahmetli Kemal Sunal'ı hatırlattı.
Sunal, yıllar sonra "okumaya" karar vermiş ve Basın-Yayın Okulu'nda bir "master" tezi hazırlamıştı...
Tez konusu Kemal Sunal, yani kendisiydi.
Uzun zaman çalıştıktan ve uğraştıktan sonra tezinde şu sonuca ulaştı:
"Kemal Sunal konusu araştırılmalıdır!" Gülersiniz tabii, CHP bu, başında da komik var.
Alexander Israel Helphand'ı "Türk büyüğü" sanan bir komik.
"Atatürk Köy Enstitüleri'ni kurarak işe başladı" diyebilen bir komik.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, "Atatürk'ün kırklı yıllarda çıkardığı kanunlardan" söz edebilen bir komik.
İlkokul öğrencisi bile söylemez ha...