İYİ Parti kongre yapıyor, kimsenin umurunda değil.
Tüzükte birtakım şeyler değiştiriliyor, çoğunun haberi bile yok.
Birtakım mevkiler kaldırılıyor, birtakım mevkiler konuyor, kimse aldırmıyor.
Birileri geliyor birtakım görevlere, birileri gidiyor, ilgilenen çıkmıyor. Ne sevinen var ne üzülen.
Onca şakşakçılığını yapan muhalif basın bile İYİ Parti'yi gönlünden çıkardı. (Yeni gözdeleri de tatilde yakalandı, hayal kırıklığı yarattı.) Partinin "kaynayan kazan gibi" olduğu söyleniyor...
Bu partiye eklemlenen bir kısım ülkücü, ne halt ettiğini çok geç anladı.
Şimdi oradan da dışlanınca feryat etmeye başladılar.
Fırsatı kaçırmayan yılların kurt politikacısı Devlet Bahçeli, belli birkaç isim dışında onlara "yuvaya dön" çağrısı yapınca da kıvranmaya koyuldular.
İYİ Parti yönetimi, yerel seçimlerde "HDP ile işbirliği yapmış olmasının" hesabını alt kadrolara veremiyor...
Hele hele hükümet bazı HDP'li belediye başkanlarını görevden alıp yerlerine kayyum atayınca büsbütün afalladılar!
Aşağı tükürseler sakal, yukarı tükürseler bıyık.
Onaylasalar bir türlü, karşı çıksalar bir türlü.
Öyle ya, var mı ulan "Kürtçü Türk milliyetçiliği?" Nasıl şey o öyle, ne kadın ne erkek ses sanatçısı gibi...