"İmamoğlu hiçbir şey yapmıyor" diyen Engin Ardıç'ı Allah bildiği gibi yapsın, adam vızır vızır çalışıyor. İstanbul Belediyesi'nin bütün üst düzey kadrolarını tırpanladı. Eskileri yürüttü, yerine kendi adamlarını getirdi. Böyle olacağı belliydi.
Böyle olması da doğaldır. Kendisini kınamıyoruz.
Atamalardan dolayı değil, seçimden önce ve sonra koştuğu "herkesi kucaklayacağım" ayaklarından dolayı kınıyoruz.
"Devr-i sabık yaratacağım" deseydi hem dürüst davranmış olurdu, hem de bu tutum "ileride Türkiye'yi yöneteceği söylenen" solun liderine (!) daha çok yakışırdı... "Liyakat" palavrası da hiç uymadı.
Fakat parti içinde çatlak sesler var.
Yok, Muharrem'den değil.
"Sol" kesimlerden...
CHP'nin solcuları, İmamoğlu'nun "solcu molcu olmadığını" ufak ufak anlamaya başlamışlar...
Belki günün birinde hidayete erip, partilerinin de, genel başkanlarının da solcu molcu olmadığını idrak edeceklerdir.
İmamoğlu ailesi, bildikleri "Karadeniz kökenli inşaatçı"...
Edremit taraflarında edindikleri 150 milyon lira değerindeki arsa da bunu kanıtlamıyorsa, şu Engin Ardıç denilen adamın yıllardır dile getirdiği "Türkiye'de solcuların önemli bir kısmı eşektir" iddiası geçerlilik kazanır.
***
Şimdi ağlamaya koyuldular.
İmamoğlu geleli daha bir buçuk ay geçtiği halde...
CHP'li eski bir belediye meclisi üyesi, gene CHP amigolarından bir gazeteciye ağlamış. Diyor ki:
"
Bu listede bir tek tanıdığım yok. Sizlerin var mı? Solcu, sosyaldemokrat, emekçiler nereye gitti? Sandık başlarında, okul bahçelerinde nöbet tutan, demokrasiyi koruyan, emek veren insanlar nerede? Bu partinin evlatları nerede? Yıllarca belediyelerden ve iktidardan dışlanmış, inandığı değerlerden taviz vermediği için iş bulamamış, itilmiş kakılmış..."
Devam ediyor: "
Soruyorum, bu partide bu kadar okumuş, liyakat sahibi dürüst kişiler vardı, onlar nasıl dışlanır?"
***
Bu soruyu şimdi değil, senin genel başkanın
Ekmeleddin İhsanoğlu diye bir adamı cumhurbaşkanlığına aday gösterirken soracaktın arkadaş...
SP ve İP'yle ittifak yaparken soracaktın...
Bu eski belediye meclisi üyesine iki tavsiyemiz var.
Bir: Önce derdini, Osmanlı'yla cumhuriyeti barıştıran faşistlere anlatsın.
İki: Sonra da Zülfü Livaneli'ye açsın telefonu, "
imanım tahtelbahir, bu ne biçim solculuk" diye sorsun.
Ayıp oluyor ayıp... Adam Beylikdüzü'nde yaptığı gibi İstanbul'da da iki inşaat yapacak alt tarafı, çatlak zurna gibi ötüyorlar.
"
Şambaba gibi bürokratlarla CHP kendi ayağına kurşun sıkamaz"
demiş...
Öyle bir sıkar ki sen de şaşarsın. Bugüne kadar başka bir şey mi yapmıştı?
Hadi Edremit'ten villa versinler de sus.