Faşist gazetenin faşist yazarlarına göre bu iş tamammış: Memleket batmış, yanmış yıkılmıştı ya, bu iktidarın da suyu ısınmış... İktidarı korku sarmış. Hatta Erdoğan yerel seçimleri yaptırmayabilirmiş bile!
On altı yıldır ısıtıyorlar ama bir türlü kaynatamadılar. Asma kesme hayalleriyle yaşayıp gidiyorlar.
İstanbul'da İmamoğlu geliyormuş, Ankara'da Yavaş geliyormuş, İzmir'de kimin geleceği henüz belli değil ama her kimse işte o geliyormuş.
Geliyor İmam, İmamoğlu... (Ama gelemiyor Kılıçdar, Kılıçdaroğlu...)
Bir gazete daha var, muhalif ama faşist değil. "Ortadan gidiyormuş" ayağına yatıyor.
Dolayısıyla münafıklığı kör kör parmağım gözüne değil, daha "kibarca" yapmaya çalışıyor.
Fakat çok zorlanıyor.
Çünkü poşet var, içinde mal yok.
Kabuk var, içi kelek.
Zarf var, mazruf nanay.
Sinekten yağ çıkarmaya çalışıyorlar ve muhalefet küçük su dökmeye gitse haber yapıyorlar...
İşte bakın: İmamoğlu, Kılıçdaroğlu ile görüşmüş!
Vayy, sanki Putin-Trump görüşmesi.

*** Peki bunlar görüşmüşler de birbirlerine neler demişler?
Öyle ya, tam sayfa kapladığına göre önemli şeyler konuşmuş olmalılar.
İmamoğlu'nun Erdoğan'ı ziyareti ele alınmış. Bunda ele alacak ne varsa.
İmamoğlu Kılıçdaroğlu'ndan İstanbul ilçe adaylarının ocak sonuna kalmadan açıklanmasını istemiş. (Ocak sonuna iki buçuk hafta var, kalsa ne farkeder?)
Çünkü kendisi de bilmiyor. Hesapça "birlikte çalışacaklar" ama tanımıyor.
Her ilçe bunların ya...
Bakın ne diyor: "Partimizin il başkanlığımız vasıtasıyla çok olgun bir süreç yönettiğini görüyorum."
Oysa "bu iş böyle yapılmaz Canan Hanım" diyen de kendisiydi...
"Bütün aday adaylarını irdeleyen, başta örgütsel bütünlük içinde ilçe başkanlarını devreye sokan bir konsensüs alanı oluşturuyor partimiz"...
Ne demek bu, ben anlayamadım.
Belediyeyle, belediyecilikle ne ilgisi var, onu da anlayamadım.
Başkaca, "İstanbul ile ilgili çalışmalarına, stratejilerine dair fikir alışverişinde" bulunmuşlar.
Keşke şunları biz de öğrenseydik!
Kılıçdaroğlu, İmamoğlu'nun ifadesine göre "çok değerli fikirlerini onunla paylaşmış"...
Bir fikriniz varsa bizimle de paylaşsanız.
"Çok güzel bir yerel seçim süreci yaşayacaklarını" umuyormuş... *** Bu adamların söyleyecek sözleri yok.
Bir planları, projeleri, programları da yok.
Olsa somut olarak ortaya koyarlardı.
Bol bol boş lafları var: Konsensüs alanı, örgütsel bilmem ne, katılımcı alafortanfoni...
Bütün istekleri İstanbul'u "ele geçirmek" ve iktidara "gol atmak", o kadar. Belediyede para var, onu da unutmayalım.
Pardon, İmamoğlu İstanbul'un trafik sorununu çözecekmiş, haksızlık etmeyelim.