Bu "fabrika ayarı" lafını çok sevmişler, "aman dönelim" diyorlar... "Bu iş ne Kemal'le ne Muharrem'le yürür" noktasına gelen "üçüncü yolcular"...
Dönsünler, ama fabrika ayarlarından hangisine?
1923 ayarına mı?
Yani, kurtuluş savaşını yürüten milli ittifak kanatlarından yalnızca birine, bir "İttihatçı bürokratlar topluluğu" kimliğine mi?
Ancak emekli memurlardan oy alırlar.
Bu durumda "Kemal Bey ve arkadaşlarının kavruk Alevi partisi" kimliğinden de vazgeçilecek herhalde... O ayarda böyle bir düğme yok.
Bu ayarla ne yapacaklar? İsviçre Medeni Kanunu'nu mu getirecekler, takvimi mi değiştirecekler, zorla şapka mı giydirecekler?
Padişahçıları mı tepeleyecekler, komünistleri mi, yolları ayrılan eski arkadaşlarını mı?
Bunlar doksan sene evvel yapıldı.
Başka hangi programla halkın karşısına çıkacaklar?
1923 CHP'si budur ve başka bir şey değildir. Üstelik de varoluşu, "rekabet ortamında halkın karşısına çıkmak değil, tam tersine, çıkmamak" üzerine kurulmuştur. Her serbest seçimde CHP iki seksen uzanır. 1927, 1931, 1935 ve 1943 seçimlerinde herhangi bir ikinci parti olsaydı CHP kaybedecekti. (1946'yı hileyle kazandı.)
Haaa, yoksa "1932 ayarlarını" mı istiyorlar?
Partiye "değişmez genel başkan" atanan otuzlu yılları mı? (Kılıçdaroğlu ne sevinirdi kimbilir... Paraların üstüne de resmini basarsınız...)
Tek parti diktası günlerine mi? Partiyle devletin içiçe geçtiği, bir ilin valisinin aynı zamanda tek partinin il başkanı olduğu döneme mi? Taş gibi dondurulmuş bir ekonomi ve kötü mal üreten devlet kapitalizmi... Köylüye de jandarma dayağı.
Seçmene bunu mu önerecekler?
Oy yerine kol saati...
Vallahi "kadınlara oy hakkı verilsin" de diyebilir bunlar ha!
Herhalde "Milli Şef" ayarına dönecek değiller, 1939 ayarına...
Yoksa 1945 ayarına mı dönecekler?
Diğer partilerin kurulmasına lutfen izin mi verecekler? Sağolsunlar.
Ellili yılların ayarlarına dönüp iktidarla maraza mı çıkaracaklar, "darbe sevicilik" mi yapacaklar, onu zaten şimdi de yapıyorlar.
Yoksa 1973 ayarlarına mı dönecekler, "Ecevit ayarlarına"...
Yani lafta sosyaldemokrat ama fiiliyatta ekonomiyi hem de iki kere batırmış bir beceriksizlik anıtı...
Bütün bunları denediler. Ancak bu yeni ayarla iktidara birazcık yaklaşabilmişlerdi, gene onu mu yapacaklar?
Ne anlıyorlar fabrika ayarından?
"Atatürk milliyetçiliğini" anlıyorlarmış, öyle dediler.
Kuzey Suriye'ye bulaşmamak ama Hatay'ı alarak işine gelince de bulaşmak gibi mi?
Yoksa İnönü'nün bizi soktuğu Amerikan güdümünden çıkıp Atatürk'ün vasiyet ettiği gibi Rus dostluğuna dönmek mi? Onu Tayyip Erdoğan yapıyor.
Üst tarafı gene boş laf... Parti içinde birlik ve bütünlük, çağdaş uygarlık, falan.
Dönün dönün, ama hangisine döneceğinize karar verin.
Alacağınız oyu da size söyleyeyim mi?
Yüzde 18.