İtiraf edelim ki hiçkimse Doğu Perinçek'in böylesine büyük bir seçim zaferi kazanacağını tahmin etmiyordu...
"Yüzde 1'in altı" diyorlardı...
Ama Perinçek yüzde 99.2 çekerek bütün rekorları altüst etti!
Böyle ezici bir oran ancak Başkan Mao'nun Çin'inde ya da Stalin'in Rusya'sında görülürdü...
Ya meclis seçimine ne demeli?
600 koltuğa 600 aday göstermişti... Biz de "çıldırmış olmalı" diyorduk...
Sen gel tulum çıkar!
Yani 600 koltuğun 600'ü de Vatan Partisi'ne gitsin!
Gönül isterdi ki meclise AKP'den, CHP'den, İP'den, HDP'den hatta SP'den de hiç olmazsa üç-beş milletvekili girebilsin...
Şimdi bakınız neler olacak:
NATO'dan akşama sabaha çıkıyoruz.
Bütün ABD-NATO üslerine el koyuluyor.
Esad Ankara'ya davet edilip kendisiyle öpüşülecek, ordumuz Suriye topraklarından hemen çekilecek.
Özelleştirilmiş olan "kritik" devlet kuruluşları sahiplerinden geri alınacak. "Karma ekonomi" sistemine dönülecek, "tıpkı Atatürk'ün yaptığı gibi"...
OHAL kaldırılmayacak.
Dolar molar, avro mavro tanınmayacak, yabancılarla ekonomik ilişkilerde (ithalat ve ihracat) milli para geçerli olacak, böylece dövizin etkisinden kurtulacağız.
Fakat bir nokta karanlıkta kalıyor: Perinçek, iktidara geldiği zaman, bankalardaki bütün döviz hesaplarına el koyacağını söylemişti... Seçim bildirgesinde bu konuda bir açıklama yapılmamış... Saçı bitmedik yetimin hakkını yiyerek, çalıp çırparak kazandığım ve çeşitli bankalara yatırdığım milyonlarca dolarım (!) ne olacak? Acaba yerine Çin Yuan'ı alabilir miyim? Kuzey Kore Won'u da idare eder.
Bir de maruzatım var: Çin Lokantası, paket servislerinde çok sevdiğim tatlı-ekşi sosu genellikle göndermiyor, unutuyor, onun yerine acı sos gönderiyor... Kulaklarının çekilmesini istiyorum! Perinçek'in sözünü dinlerler.