Türkiye İşçi Partisi 1965 seçimlerinde Tülay German'ın "Yarının Şarkısı" adlı parçasıyla oy toplamış... Öyle dediler.
1965 seçimlerini çok iyi hatırlıyorum ama o şarkıyı hiç hatırlamıyorum.
Daha çok, Mehmet Ali Aybar'ın "ırgatlaaar... marabalaaar..." diye başlayan ünlü radyo konuşmaları etkili olmuştu... diye hatırlıyorum.
Aldığı oy da toplam yüzde 3 ha... Etki de ne etkiymiş!
TİP, on beş milletvekilini meclise şarkıyla türküyle değil, "milli bakiye" (ulusal artık) sistemi sayesinde sokmuştu.
O bakımdan, "kim hangi şarkıyla kazanır" diye uçmayalım arkadaşlar.
Şenay'ın "Sev Kardeşim" şarkısı Ecevit'in 1977 seçimlerini kazanmasına yetmedi.
Kaldı ki bu şarkının aslı da, İsrail'in 1967 savaşında kazandığı başarıyı öven, Nurit Hirsch'in bestelediği, İlanit'in söylediği "Veşuv İhem" adlı şarkıydı. (Ve şalom aleyhem ve aleynu erkulanu... Digitürk radyolarında çalıyorlar.)
Hani, bir dönem neredeyse milli marşımız gibi kabul görmüş "Bir Başkadır Benim Memleketim" şarkısının aslının da "Rabbi Elimeleh" adlı bir Yiddiş türküsü olduğu gibi.
***
1977 yılında karşı cephede de "
Ecevit Taksim Meydanı'nda karı oynatıyor" diye çirkin bir mırıltı almış yürümüştü...
Turgut Özal'ı iktidara getiren "
Arım Balım Peteğim" şarkısı değildir.
Halkın değişim ihtiyacı ve "
bürokrat diktasından kurtulma" özlemidir.
Seçim şarkıları, ancak çorbanın "
tuzu biberi" sayılırlar.
Birer süstür, gereksiz ve kaçınılmaz birer hoşluktur bunlar, o kadar.
Bir seçmenin yalnızca şarkının etkisinde kalarak o partiye oy vermesi için hepten çemiş olması gerekir.
Gerçi ülkemizde çemiş sayısı epey yüksektir ama bunlar seçim sonucuna etki etmezler.
"
Sosyal medyadaki" psikopat hezeyanlarıyla seçim kazanılmadığı gibi, şarkıyla da kazanılmaz.
1995 seçimleriydi yanılmıyorsam, ANAP çevreleri "
oy Mesut denizleri aş da gel, kurbanın olam" diye bir şarkı söylüyorlardı.
(Video klibinde
Mesut Yılmaz bir takanın burnunda denizleri yara yara gidiyordu.) Benim en bayıldığım, bu seçim şarkılarının da en dıngılı, CHP'nin belediye seçimlerinde de kullandığı abuk bir şarkıdır:
"
Kılıçlar çekildi, bu bir düello...
Kısa çöp uzun çöpten hakkın alacak...
Geliyor Kılıçdar- Kılıçdaroğlu!"
Gelemedi. Halkımız
"
düello" gibi Frenkçe kelimeleri
anlamıyordu galiba.
***
24 Haziran seçimleri için hazırlanmış parti şarkılarının hiçbirini, ama hiçbirini ne duydum ne dinledim. Merak da etmiyorum.
Ama oyumu kime vereceğimi biliyorum.
Herkes de kendi oyunu nereye vereceğini biliyor.
Anketlerde kararsız görünenler, oyunu gizleyenlerdir.
Hani, AKP'ye verecek olan ama "
kendi mahallelerinin baskısından" çekindikleri ve utandıkları için CHP diyen bazı işadamları gibi.