Nasıl olsa okuyucusu yarı-aydın...
Nasıl olsa bugüne kadar işi "lagalugayla" götürmüş, bundan sonra da öyle götürecek...
Nasıl olsa yalanını kimse yüzüne vurmaz...
Nasıl olsa kimse "höt" demez...
Nasıl olsa kimse işin gerçeğini bilmez...
Öyle sanıyorlar.
Ve bunlara güvenip yalan yazmaktan hiç utanmıyorlar.
***
Bakınız adam ne diyor:
"
CHP Türkiye'ye çok partili demokrasiyi getirmiştir."
Eh, buna da şükür...
İyi Parti kurucuları arasında yer alan bir hanım arkadaş "
Atatürk Türkiye'ye demokrasiyi getirdi" demişti.
O gerçekten tipik bir yarı-aydın yanılgısıydı, bilmiyordu, öyle sanıyordu, mazur görülebilirdi, bu sefer daha "
ince" bir kandırmaca söz konusudur.
Bu sefer Türkiye'ye demokrasiyi Atatürk'e değil
CHP'ye getirtmişler, yani
İsmet Paşa'ya.
Yalandır.
Cumhuriyetin ilk iki yılında Türkiye'de görece bir demokrasi vardı.
Padişahçılara yoktu ama "
cumhuriyetçiyim" diyen herkese vardı, komünistlere bile.
Demokrasi 1925 yılında İsmet Paşa tarafından ortadan kaldırıldı, ünlü "
Takrir-i Sükûn" kanunuyla.
Artık "
cumhuriyetçiyim" demek bile para etmiyordu, kapatılan ana muhalefet partisinin adı Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'dır.
1930 yılında Atatürk'ün desteğiyle kurulabilen muhalif Serbest Fırka'yı "
kendi kendini feshetmeye" zorlayan da CHP iktidarından başkası değildir.
Tek partiyi devletle içiçe geçiren, parti ilkelerini anayasaya sokuşturan da aynı iktidardır.
TBMM'nin dışında ve üstünde, seçimle değil atamayla toplanacak bir "
süper meclis", bir faşist konseyi kurmayı düşünenler ve Atatürk'ten fırçayı yiyenler de CHP'nin önde gelen iki kodamanıdır.
Türkiye'nin mutlak diktatörü İsmet Paşa, 1945 yılında, yani tam yirmi yıl sonra, çok partili sisteme izin vermek zorunda kaldı.
Çünkü faşist
Almanya yenilmişti, dünya savaşını müttefikler kazanmışlardı, Stalin bizden toprak ve üs istiyordu, paşanın da "
demokrat ülkelere" yanaşmaktan başka çaresi kalmamıştı...
Yani, çok partili sistemi "
getirmek" değil ona "
yeniden dönmek", daha doğrusu "
dönmeye mecbur kalmak" sözkonusudur.
İyi ama bunları çocuklar bile biliyor!
Ama bu arada CHP'yi destekleyen ahmak solcuların bilmedikleri bir şey var... Defalarca yazıldı çizildi ama bilmezler.
Çünkü öğrenmek istemezler.
Öğretene de küfür ederler.
Türkiye'ye çok partili sistemi "
bahşettiği" söylenen İsmet Paşa, hemen ertesi yıl, yani 1946'da, yeni kurulmuş bütün sol partileri kapattı!
Bunu, sözünü ettiğimiz gazeteciler bilirler mi?
Gayet iyi bilirler.
Ama gözümüzün içine baka baka yalan yazmaktan utanmazlar.
Onlar utanmadıkları sürece biz de yüzlerine vurmaktan bıkmayacağız.