İşi gücü olmayan bugün saat onda "ekran başına kilitlensin" ve Kılıçdaroğlu'nun çadır tiyatrosunu seyretsin, ben şu imza muhabbetini merak ediyorum...
Önceleri "noter tasdikli" olacağı söylenmişti.
Baktılar ki notere imza vermek adam başı yüz elli kâğıt yazacak, bu para da "kitlelerden" kolay kolay çıkmaz (halkımız aç ve sefilmiş ya...) Vazgeçildi.
İmzalar ilçe seçim kurullarına verilecek. Bedava.
Oturduğu ilçede seçim kurulunun "yerini bilen" kaç vatandaş çıkacak, göreceğiz.
Diyelim ki parti militanları kendi aralarında toplandılar, imza vermek isteyen diğer vatandaşları da otobüsle falan götürdüler... Gene de masraf çıkıyor.
İmza verme işlemi bu sabah başlıyor. Çarşamba akşamı bitiyor.
Birer devlet dairesi olan ilçe seçim kurullarının cumartesi ve pazar günleri açık olup olmayacakları merak ediliyordu, açıkmış.
Fakat "büyük sıkıntı yaşanacağı" da söyleniyor.
Örneğin, Ankara'da altı ilçenin seçim kurulu tek binada toplanmış. Ankara gibi yerde. Orası başkent ha.
Kuyruk olacağı belli.
Kuyrukların, İsmet Paşa'nın kafasında varolduğu söylenen dokuz tilkinin kuyruklarının aksine, birbirine dolanacakları da belli.
"Kapısından yan yana iki kişinin bile zor geçebileceği eski bir Ankara apartmanıymış" bu altı ilçenin "bileşik" seçim kurulu...
Bir de "yurt dışı seçim kurulu" var.
Yurt dışına bakıyor ama kendisi yurt içinde.
Gene Ankara'da, gene köhne bir apartman katında.
Yurt dışından imza vermek isteyecek vatandaşlar şu altı gün içinde uçağa atlayıp gelecekler, imzayı atıp dönecekler.
Hadi yürüyünüz...
Hapishanelerde 235 bin tutuklu ve hükümlü var, onlar da seçim kuruluna "bizzat" gitmek gerektiği için imza mimza veremiyorlar.
Yüzlerce ilçe seçim kurulunun da "bürosu bile yokmuş!"
Birer küçük oda...
Tabii bütün bu endişeler, imza vermeye halkın "akın akın" gideceğini varsaymaktan kaynaklanıyor.