Eskiden "güvenilir kaynaklar" diye bir kavram vardı. Gazeteci lafa "güvenilir kaynaklardan alınan bilgiye göre" diye başlayınca akan sular dururdu.
Şimdi kaynaklar iyice cıvıdılar, herkes birşeyler sallıyor, artık "güvenilmez kaynaklar" var...
Güvenilmez kaynaklardan aldığımız bilgiye göre, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Profesör Yılmaz Büyükerşen olacakmış (geçen seçimde reddetmişti!)...Kendisi Eskişehir belediye reisidir.
Kaybedince kaybetmeyecektir.
Yani kişiliği zedelenmez, itibar kaybına uğramaz. Rezil olmaz.
Kılıçdaroğlu havada karada meclise gireceğinden, o da koltuğunu korumuş olur. Böylece CHP'nin ne şişi yanar, ne de kebabı.
Ama diyelim ki kazandı...
"Mesaisi" eski anayasayı tekrar referanduma sunmak (meclisten geçmez), eski sisteme dönmek üzerine kurulu olacaktır.
Bu, en azından altı ay, belki de bir sene demektir.
O arada hiç mi "icraat" yapmayacaktır?
Devlet yönetimi buzdolabına mı konacaktır?
Herhalde iyi kötü bir hükümet kuracaktır bu başkan...
O zaman da CHP cumhurbaşkanlığı sistemini "fiilen" kabul etmiş olacaktır!
Hele bir de yeni sistemde işlerin daha iyi yürüdüğü ortaya çıkarsa...
Fena halde madara olurlar.
Kendi kalesine gol atmak diye de herhalde buna diyorlar.