Kafayı yemek üzereler. Aday yok aday.
"Siyaset dehası" Kılıçdaroğlu'nun kimi aday göstereceği belli değil, bir türlü belli olamıyor.
Bir tek Meral Hanım'ın adaylığı kesin ama onun da yüz bin imza toplaması gerekiyor.
(Perinçek de var ama neyse ki onun tam bir milyon imzası garanti!) Bu durumda bir de "erken seçim" ihtimali, defalarca yalanlansa bile, ödlerini patlatıyor.
Ortaya attıkları hiçbir isim tutmadı, İlhan Kesici'den Cem Boyner'e, hatta Abdüllatif Şener'e kadar hiçbir isim kamuoyunda yaprak bile kımıldatmadı.
(Öte yandan Koç Holding yazarları kör umutlarını sürdürüyorlar, bir kardeşe Fenerbahçe Kulübü'nü öbür kardeşe Türkiye Cumhuriyeti'ni uydurursak işimiz iş!) Herşeye rağmen Kılıçdaroğlu'nu "forse" etmek isteyenler de umutlarını kaybetmediler.
Buldukları son numara şu:
Sayın Kemal aday olacakmış ama "cumhurbaşkanı yardımcılığı adayları" olarak da Meral Akşener'i, Temel Karamollaoğlu'nu ve de Celal Doğan'ı öne sürecekmiş!
Hatta belki üçüncü yardımcı Dengir Mir Mehmet Fırat bile olabilirmiş...
Yani, adı konmamış CHP- İP- SP- HDP ittifakı böylece sağlanmış oluyor!
Bu bir "geçiş koalisyonu" sayılırmış.
Seçmen de eşek olduğu için koşup oylarını yağdıracak...
Seçmenin geçiş istediğini nereden çıkarıyor bunlar?
Başkanlık sistemine onay vermiş seçmen şimdi niçin bundan vazgeçsin? Niçin tükürdüğünü yalasın? Niçin geri dönülmesini istesin?
Basın ağaları istiyorlar ya, yeter.