Gösterilecek diyorlardı, işte gösterildi.
Dilbilimci ağzıyla söylersek, "imlenen" Kılıçdaroğlu, "imleyen" de "1001 Çiçek Kadın Korosu" üyeleri. Bunlar ne kıbalde çiçeklermiş, ne tür müzik yapıyorlar, bilmiyoruz. Umarız "Türk Sanat Musikisi" gibi "halktan kopuk pis padişah sanatı" değildir icra ettikleri.
Avcılar'da da La Traviata iyi gider mesela...
Çünkü bunlar esas olarak Avcılar'da faaliyet gösteriyorlarmış, hatta aralarında Avcılar Belediye Başkanı da varmış. O da bir kadın.
Kılıçdaroğlu'nun aday gösterildiği mertebe, Nobel Barış Ödülü.
Bir zamanlar Semra Özal'ın "papatyalar" örgütüyle onca dalga geçmiş olan CHP medyası, bu kez çiçekler CHP'li oldukları için dalga geçmekten kaçınmış.
Var mı öyle çiçekte "ötekileştirme" yapmak efendiler? Ne yani, papatya sağcı da katır tırnağı solcu mu mesela? Solcu katır çok gördük ama tırnağını bilemeyiz.
Başkan Mao'nun deyimiyle, bin çiçek açsın, bin bir çiçek aday göstersin!
Çiçekler imza toplamışlar. Sonra da bu imzaları Nobel Barış Ödülü Komitesi'ne iletmişler. (Nece yazdılar acaba?)
Kemal Bey niçin Nobellikmiş?
Çünkü 450 kilometre yürümüş.
Mektup yanlış yere gitmiş, Uluslararası Olimpiyat Komitesi'ne gitmeliydi...
Kemal Bey yürüdüğü için "dünya barışına katkı" sunmuş. (Yanlış anlamayın, 15 Temmuz gecesi Bakırköy'de saklandığı için değil.)
"Adalet" kavramını vurguluyor sanmıştık, meğerse o yürüyüşte "barış ve sevgi kavramını" öne çıkarmış. Dolayısıyla, kendisine Nobel verilmesi "insanlığın yararına" olacakmış.
Bu yetmez, bayramda yaptığı "sılai rahim" çağrısı nedeniyle Deniz Baykal da İslam Konferansı Teşkilatı'nın ödülü mödülü varsa ona aday gösterilmelidir. (Eskiden Hallac-ı Mansur'u hatırlatıp Alevi oylarını gıdıklamaya çalışırdı, demek ki şimdi de bu numaraya yatıyor.)