Başka umutları kalmadı...
"Nasıl olsa bu adam günün birinde ölecek" diyorlardı.
O zaman kurtulacaklardı!
Fetö örgütü "yolcudur yolcu, ameliyat masasında ölmek üzere" balonunu uçurduğu zaman çok sevinmişler, umutlanmışlardı...
15 Temmuz gecesi "öldürülemeyince" de çok üzüldüler.
"Hayırlı bir iş olacaktı, maalesef olamadı" diyen şerefsizler gördük.
Şimdi artık ölüm lafını kaldırmış görünüyorlar.
Bu gidişle Erdoğan'ın 2019'u da, 2024'ü de kazanacağını domuz gibi biliyorlar.
Umutları, ondan sonrası...
2029'da Erdoğan'ın yeniden adaylığını koyması mümkün değil.
Umutları, AKP'nin "zayıf" bir aday göstermek zorunda kalması ve böylece kaybetmesi.
Yani bu arada kendi adaylarının "kuvvetli" olacağını da varsayıyorlar ne hikmetse.
Değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez kuvvetli kahramanları Kılıçdaroğlu o tarihte 81 yaşında olacak (Allah uzun ömür versin.) Zarar yok, yeni yıldızları kuvvetli Meral Hanım da 73 yaşının baharını idrak edecek, gencecik. (Bu arada Atatürk de 148 yaşında.) Bakınız herifçioğlu ne demiş:
"Şunu bütün kalbimle inanarak söylüyorum, bu rejim Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan sonra asla yaşayamaz!" Yani, tut ki CHP ya da adı belirsiz yeni parti kazandı, yeni gelenin "rejimin yetkilerinden" kolayca vazgeçeceğini düşünüyor.
Ne yapacak o "muhayyel" başkan?
O kadar enayi mi?
Hiçbir yetkisini kullanmayacak, bu da yeni bir anayasa hazırlanıp mecliste oylanıncaya ve de gene referanduma sunuluncaya kadar en azından bir yıl demek...
O arada memleketi kim yönetecek?
Yönetilmeyecek herhalde.
Herşey sürüncemede kalacak.
Evvelce de söyledik, tekrar söyleyelim: Herhangi bir başkan, önemsiz de olsa herhangi bir tasarrufa imza attığı anda bu "rejimi kabul etmiş" anlamına gelecektir.
Adaylığını koymuş olması bile rejimi kabul ettiğini göstermeye yeter.
Rejimi kabul etmeyen, seçimi boykot eder. Girmez.
Ne yapacak, bir yandan rejimi uygulayacak, bir yandan da onu değiştirmeye mi çalışacak?
Mecliste en az 330 "taraftarı" bulunacağını varsayarak tabii...
Yeni bir referandumda tercihler tersine dönecek, bu sefer evetler hayır, hayırlar da evet olacak...
Referandumda kazanacaklarını da varsayıyor herhalde arkadaş...
Bütün kalbiyle inanıyormuş, en kısa zamanda bir kardiyologa görünmesinde fayda vardır. Kalbi bir tuhaf.
Pırpır ediyor galiba.
Muhalefet o kadar zavallı duruma düşmüş ki, Türkiye'ye bir şekilde birkaç yıl kaybettirmeye, onu yeni bir fetret devrine sokmaya can atıyor.
Bu da "gerekirse ekonomik kriz çıksın, memleket batsın, yeter ki Erdoğan gitsin" kafasıdır.
Bunlara "vatan hainleri" desek adam yerine koyarlar da hesabını sorarlar.