Kemal Bey "yürümeyle" bir yere varılamayacağını elbette biliyor. Aheste de gitse, menzil-i maksud namevcut.
Zaten yürümenin amacı iktidara gelmek değil, parti içi muhalefeti susturmak ve "koltuğunu" elinde tutmaktı...
Kemal Bey hopursa da bopursa da asla iktidara gelemeyeceğini biliyor ya (yeni sistemde parlamento çoğunluğunu ele geçirmek bile iktidara gelmek değildir!), ortaya iyi kötü "birtakım projeler" de koymak zorunda...
Basın amigoları da bu yönde baskı yapıyorlar.
Üstelik bunların, geçen seçimde zırvaladığı, bir daha adını bile anmadığı ve hatırlamak bile istemediği şekilde "Çin'den mal getirtip paketleyip paketleyip Azerbaycan'a gönderecek Orta Anadolu ambalaj kenti" gibi palavralar olmaması gerektiğinin de farkında...
Türkiye'de yurtdışında doktora yapmış yirmi beş bin kişinin olmadığını da artık öğrenmiştir.
Bu zırvanın "bizim de projemiz var" diyebilmek için ortaya atıldığını bir tek CHP'li yazar itiraf etmişti de adamcağızı kapının önüne koymuşlardı!
Fakat boş laftan öte somut ve ciddi proje de Kemal Bey'in çapını aşıyor.
CHP içinde "kurmay" geçinen birtakım adamların da.
"Kurmay" deyince sanki bunlar önemli beyinlermiş gibi bir hava doğuruluyor, yedek kulübesinde teknik direktörün yanında oturan birtakım eşofmanlı adamlar gibi...
Akıllarına bir de gele gele kadınlara "kocalarının haberi olmadan" para dağıtmak gelmişti! Evlerde hır çıkaracaklardı da boşanmalara neden olacaklardı...
Şimdi talimat vermiş:
Anadolu için yeni model yaratılacakmış.
Anadolu'yu zenginleştirecek ekonomi modeli...
O modeli iktidar on beş senedir uyguluyor zaten.
Anadolu eskisine nazaran epeyce zenginleşti, epeyce kalkındı.
Fakat Kemal Bey Amerika'yı yeniden keşfedecek, Anadolu'yu kalkındıracak.
Aslında amaç Anadolu'nun zenginleşmesi değil, "boşalmasını" önlemek.
"Köylünün yerinden kalkması", kuruluşundan beri CHP'nin korkulu rüyasıdır.
Bu amaçla sanayi hamlesi ertelenmiş (Osman Ulagay'ın deyimiyle "gelecek kuşaklara bırakılmış"), bu amaçla Köy Enstitüleri kurulmuştur.
Gene de, Kemal Bey'in "ekonominin önemini" anlaması bile bir aşamadır.
Hele şükür, Ecevit'in olanca cehaletiyle ortaya attığı "toprak işleyenin, su kullananın" gibi parlak ama içi boş sloganlardan kurtuldular.
"Çözümü biliyoruz ama iktidar kopya çeker diye söylemiyoruz" zavallılığını da aştılar.
Şimdi arıyorlar. "Somut projeler üzerinde çalışmak gerektiğini" anlamışlar. Lafı var ama ortada o somut projeler yok tabii.
Biz yardımcı olalım:
Kayseri'ye liman yapsınlar!
Adana'ya kayak merkezi, Erzurum'a "beach resort"...
Sonra Araplar'a kum, Eskimolar'a buzdolabı da satarlar.
Kemal Bey, bari "Esenboğa'yı yıkıp Kahramankazan yoluna daha büyük bir havaalanı yapacağım" de de iyi kötü üç beş oy topla.
Bazı kurmayların gibi "Yavuz Sultan Selim Köprüsü tarıma açılsın" diye uçma tabii.
Bunu diyen adamı ne bakanı yapacaksın, iktidara gelirsen?