Bu adamların herhangi bir programları falan yok. Yaptıkları, kendi aralarında kayıkçı kavgasıdır.
Çünkü hedef iktidara gelmek değil, "parti içinde" iktidara gelmektir.
Çok sıkışınca, bir yandan basın amigoları "program isteriz" diye bağırışınca da, akıllarına, "Orta Anadolu'nun bilinmeyen bir köşesinde, yurt dışından doktoralı yirmi beş bin kişinin çalışacağı ambalaj sanayii kenti kurmak" gibi dangalakça buluşlardan başka bir şey gelemiyor...
Kendilerine yardımcı olmak isteriz. Böylece, "yeni parti başkanını koalisyon ortağı Meral Akşener'le kaynaştırmak isteyecek" kadar yerlere düşen Deniz Baykal'a da belki bir faydamız dokunur!
Bir: Köy Enstitüleri yeniden açılacak, fakat "köyünde kalmak isteyecek köylü" bulmakta güçlük çekileceğinden, öğrenci yokluğu nedeniyle gene kapatılacaktır. (Milli Şef İnönü, enstitüyü bitiren "eğitmenlere" ayda 20 lira maaş veriyordu. Bu sefer belki daha parlak bir teklifle gelirler.)
İki: Bankaların bol keseden kredi dağıtmalarına son verilecek, "Haso'ların Memo'ların" ceplerinin para görmesi önlenecektir. Böyle kaka şeyler Adnan Menderes'e yakışır. Sonra, maazallah, ayaklar baş, başlar ayak olur.
Üç: "Kentsel dönüşüm" faaliyeti derhal durdurulacak, böylece hem Ali Ağaoğlu'nun iflas etmesi sağlanacak, hem de oylarını büyük bir tutarlılıkla CHP'ye yağdırmış olan Bağdat Caddesi'nin küçük burjuvalarının kafalarını dinlemelerine imkân verilecektir.
Dört: Yapılmış olan yeni binalar derhal yıktırılarak eski ve çirkin binaların yeniden yerlerine konmaları sağlanacaktır. Bu yeni bir toz toprak ve gürültü furyası yaratacaktır ama küçük burjuvalar o kadarcık sıkıntıya da katlanıversinler. Partileri iktidara gelmiş, daha ne istiyorlar?
Beş: Bütün köprülere, bütün havaalanlarına, bütün yeraltı ve yerüstü geçitlerine Atatürk adı verilerek halkın kafasının iyice karışmasına neden olunacaktır. (Sabiha Gökçen kalabilir.)
Altı: Daha da iyisi, Atatürkçü olmayan Yavuz Sultan Selim gibi "pis padişah köprüleri" yıkılacak, ya da yeşil alan yapılıp tarıma açılacaktır. (Gülmeyin, Gürsel Tekin bunu açıkça teklif etmişti.)
Yedi: Gürsel Tekin dedim de aklıma geldi, SABAH gazetesine derhal el konulacak ve Engin Ardıç denilen o sakallı herifin de işsiz kalması sağlanacaktır.
Sekiz: Türk basınında bunalım geçiren bazı hanımlara münasip birer koca bulunacak, böylece kısa bacaklı ve kıllı adamların tecavüzünden korkmalarına gerek kalmayacaktır. Kocaların et değil balık yemelerine özen gösterilecektir.
Dokuz: Milli birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz şu dönemde, döviz tasarrufu amacıyla yurt dışına çıkışlar eskisi gibi yılda bir olarak sınırlanacak, kişi başına iki yüz dolardan fazla döviz verilmeyecektir. Turistlerimizin iki yüz dolarla turun kaçıncı gününde aç kalacakları kendi sorunlarıdır.
On: Herkes sinekkaydı tıraş olacak ve kravat takacaktır. Tıraşsız ve kravatsız "Arap'ın çorabın" ülkemize girmesi önlenecektir.
On bir: Atatürkçülük her vatandaşın zihnine çivi gibi çakılacaktır. Kalın kafalara gene de girmemesi durumunda gerçek çivi de kullanılabilir.