Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Oligarşi çocuğu

Biz bu filmi çok seyrettik.
Filmin adı: "Bir Sağdan Bir Soldan"... Yapım tarihi ve vizyona girişi yetmişli yıllar.
Senaryoyu Amerikan gizli servisi yazmıştı, çirkin filmin ahmak figüranları da bizlerden seçilmişti.
Bir gün "sağcıların" kahvehanesi taranıyordu, bir gün "solcuların"...
Çoğu zaman ikisi de aynı gün...
Sabah sağcıların eyleminde kullanılan tabanca öğleden sonra solcuların eyleminde ortaya çıkıyordu!
CIA tarafından iktidara "getirilince" Kenan Evren de senaryoya uygun davrandı, bir sağdan adam astı bir soldan.
Referandum yaklaştıkça yeni namussuzluklar beklenmesi gerektiğini söylemiştik.
İşte başladılar: Bir gün Müjdat Gezen'in tiyatrosu kundaklanıyor, ertesi gün Cem Küçük'ün evine ateş ediliyor.
Burada fark, birinin hayırcı, ötekinin evetçi olması.
Figüran çıtasını da iyice aşağı düşürmüşler, kullanılan çocuklar üniversite bile değil lise öğrencisi çıkmış!
Elbette bu saldırılar üzerine ne Müjdat değiştirecek fikrini ne Cem, ama mesele o değil...
Etkilenip de oyunu şu ya da bu yönde değiştirecek var mı acaba, tanımak isterdim.
Bu kepazelik furyasında, Nagehan Alçı bacımıza yapılan "sözlü saldırının" apayrı bir rengi var.
O terbiyesiz kadın Nagehan'a "paşa çocuğu" sıfatıyla saldırmış.
Önce "iki çocuğun da gün yüzü görmesin inşallah" diyecek kadar alçalmış, adeta bir Nazi, bir SS düzeyine düşmüş.
Yoksa kenef mahalle karısı mı demeliydim?
Sonra da karakolda "ben general kızıyım, siz kimsiniz" diye diklenmiş.
İşte ilginç yanı bu.
Paşa kızı...
Yani Türkiye'nin sahibi!
Dokunulmazlığı var.
Bunlar Orduevi'nde de indirimli kalırlar ya...
Peki bu durumda polis ne oluyor?
Polis, cahil halkın silahlı kuvveti, bunlar Kemal'in askerleri!
Kadın piyano hocasıymış, yani pek uygar, pek Batılı, Atatürk'ün gösterdiği yoldan gidiyor. (Bu hesaba göre bütün zurna ve dümbelek çalanlar gericidir.) Barbarlık ve çirkeflik ediyor ama piyanist ya...
Akan suların durmasını bekliyor.
Bu "zihniyet" çoktan ölmüştür ama cenaze töreni 16 Nisan'da yapılacaktır.
Bu tür kadınlar artık ancak yaşlanınca Kadıköy- Bostancı dolmuşunda şoföre bulaşabilirler, "kedi gitti kedi gitti" diye... Ya da Migros'un kasa kuyruğunda ona buna omuz atıp öne geçerler.
Derken Rasim Ozan işe bir mizah boyutu da kattı: Genelkurmay'ın verdiği bilgiye göre o paşanın böyle bir kızı yokmuş, yalnızca iki oğlu varmış!
Kadın kendine aklınca hava yapıyor çünkü kendini oligarşinin borusunu öttürdüğü eski Türkiye'de sanıyor.
Biri bu "zombi"ye 15 Temmuz'da öldüğünü, namazının da 16 Nisan'da kılınacağını anlatsın!
O arada tuzlamayı ihmal etmişler, koktu çünkü.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA