Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Havada karada ve de kıyıda

Hani sizde "fikr-i takip" vardı koçlar?
İşinize gelince var, işinize gelmeyince yok.
Hani Ataköy'e bir "mega yat lima" yapılacaktı da, Kılıçdaroğlu'nu 15 Temmuz gecesi "oteller kapalı olduğu için" arslanlar gibi saklayan Bakırköy Belediyesi karşı çıkıyordu...
Ayrıca oteller, apartmanlar, alışveriş merkezleri...
Niçin? "Tayyip" yapıyor da ondan.
O yapmıyor ama onun "devrinde" yapılıyor ya, yeter.
Bakırköy Belediyesi bu konuda bir "referandum" yapacaktı, kendini bu konuda yetkili görüyordu.
Her canı sıkılan referandum yapmaya kalkamayacağı için, izin verilmedi.
Bakırköy Belediyesi de büyük bir pişkinlikle bunu "ankete" çevirdi.
Nasıl olsa bu ilçemiz "CHP'nin kalelerinden" biri değil miydi, "hayır" çıkacağına güveniyorlardı.
Anket yapıldı, aradan da bir ay geçti.
O günden beri "CHP medyasında" tık yok.
Çünkü anketten "evet" çıktı!
Oylamaya 3 bin 458 kişi katılmış.
Bin 988 kişi "yapılsın" demiş, bin 453 kişi de "yapılmasın"...
19 oy da geçersizmiş, kimbilir neler yazdılar üstlerine pusulaların?
Bu anketin ya da kamuoyu araştırmasının "hukuki" hiçbir bağlayıcılığı yok.
Ama hayır çıkacağından emin görünen ve kendi oyunu da bu yönde kullanan belediye reisi Bülent Kerimoğlu (15 Temmuz gecesi Kılıçdaroğlu'nu kurtaran kahraman), "hukuk açısından bağlayıcı değil ama kamu vicdanının hukuk üzerinde mutlaka bir etkisi olacaktır" demişti...
Görelim o etkiyi.
Kamu vicdanı Ataköy'e modern bir yat limanı kompleksi istiyor işte. Ayrıca oteller, apartmanlar, alışveriş merkezleri...
Kerhane olarak işletilen ve politikacılara stepne lazım olunca "gizli pazarlık borsası" olarak kullanılan çürük çarık motel istemiyor!
Çağdaş görünümlü tesisler istiyor, hepsinden önemlisi "ekmek kapısı" istiyor.
Hep yakınılan o "kentsel dönüşüm inşaatlarından" kaç bin inşaat amelesinin ekmek yediğini hiç düşünen var mı?
Pis kapitalistler para kazanıyorlar, işçi sınıfı da ekmeğini.
Turgut Özal zamanında Antalya bataklıkları kurutulup o oteller yapılmasaydı, şimdiki otel işçileri Toros dağlarında keçi çobanlığı yapacaklardı, Turizm-Otelcilik mezunları da boşta gezer...
Kusura bakmayın, kalkınma Köykent vasıtasıyla köyden başlamadı. CHP saflarında, 2016 gibi bir yılda, "kalkınmayı köyden başlatalım, bunun için Ecevit'in önerdiği şekilde Köykent kuralım" diyenler çıktı.
Ne "başlaması" hemşerim, Türkiye nerede sen neredesin?
Nerede olacaksın, 1940 yılında tabii!
Anayasa referandumu kapıda, çıkar gene ortaya o gazetelerde "kıyılar pek çağdaş ama iç bölgelerde kırolar AKP'ye oy veriyorlar" şeklinde iki renkli tablolar...
İşte kıyıda da şiştiniz.
Çünkü ekonomik gelişme ve atılım istemek için AKP'li olmak şart değildir.
Enayi olmamak yeterlidir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA