Çocukluğumuzda ve gençliğimizde Onuncu Yıl Marşı'nı pek sık duymazdık. Şöyle bir kulağımıza çalınmışlığı vardı, o kadar. Kimsenin pek umurunda değildi.
Bu dediğim ellili yıllar, altmışlı yıllar.
Adı üstündeydi, onuncu yılın marşıydı işte... O günler çok gerilerde kalmıştı. Niçin Yirminci Yıl Marşı, Otuzuncu Yıl Marşı, Kırkıncı Yıl Marşı yoktur?
1973'te cuntacılar bir Ellinci Yıl Marşı yumurtladılar ama çok kelekti, tutmadı. 1983 yılının iklimi bir Altmışıncı Yıl Marşı attırmaya çok uygundu, düşünmediler.
Ne zaman ki AKP iktidara geldi, Onuncu Yıl Marşı yüklükten çıkarıldı, tozu silkelendi. "Disko versiyonunu" yapan hamiyetli ve küpeli vatan evlatları bile çıktı.
Bunu iktidara karşı bir "muhalefet marşı" haline getirdiler.
Kendini solcu sanan dıngıllar "tarihten önce vardık, tarihten sonra varız" gibi saçmalıkları haykırmakta bir sakınca görmüyorlardı!
"İmtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitleyiz" dizesine de ister cumhuriyetin onuncu yılında ister doksanıncı yılında, azıcık kafası çalışan herkes bir tarafıyla gülerdi...
Bu marş, 1933 yılında halka gaz vermek ve Kemalist rejimin propagandasını yapmak amacıyla üretilmiştir ve günümüzde "abes" kaçıyor... "Türk olmasa tarihe yazılacak ne vardı?" diye soran Behçet Kemal Çağlar'ın ırkçı zevzekliği... (Aynı şair, 27 Mayıs darbesinden önceki günlerde de "Atatürk'üm yetiiiiiş!" diye bağıra çağıra iyi sıhhatte olsunlara gaz veriyordu.)
Şimdi bir milli eğitim müdürü Onuncu Yıl Marşı'nın okunmasını istememiş, "devrim liselerden başlayacak" diye çoluk çocuğu iktidara karşı köpürtüp yeni bir Gezi ayaklanması yaratmak isteyenler de buna kızmışlar.
Lakin, bu "kadük" marşa karşılık niyetine öne sürülen mehter marşına da iki çift lafımız olacaktır.
Arkadaşlar, bugün sizin mehter marşı diye bildiğiniz hemen her şey, 1910'lu yıllarda, daha doğrusu dünya savaşı sırasında İttihatçılar tarafından gene halka ve özellikle orduya gaz vermek amacıyla üretilmiş "çakma mehter"dir!
Hani Ömer Seyfettin'in ürettiği ve "eski kahramanlar" başlığı altında toplanan o saçma sapan öyküler dizisi gibi... (Talat Paşa bunlara iyi para veriyor, üstelik ödemeleri kâğıt parayla değil Reşat altınıyla yapıyordu.)
Mehteran bölüğü 1826 yılında yeniçeri ocağıyla birlikte kapatılmış, 1914 yılında diktatör Enver Paşa'nın emriyle yeniden kurulmuştur. Bugünkü mehter bu yeni mehterdir.
Dünya savaşını kazanmamıza yetmedi. Gördünüz, İspanya maçını kazanmamıza da yetmedi.
Arkadaşlar, eski Osmanlı "ceddin deden neslin baban, hep kahraman Türk milleti" demez. "Türk milleti Türk milleti, aşk ile sev milliyeti" demez. Bunu ancak İttihat ve Terakki söyler.
Nitekim, İttihatçılar'ın diğer bir çakma mehterine, "Çırpınırdı Karadeniz"e de, bu partinin "sağ mirasçısı" MHP sahip çıkmıştır.
Peki aynı partinin "daha sol gibi görünen" diğer mirasçısı CHP ne diyor?
Hiçbir şey demiyor, bütün bunlardan haberi yok.
O partinin başkanı şimdi "ülkemize demokrasiyle turist çekme" gibi çılgın projeler peşinde!