Yavaş yavaş ortaya çıkıyor, Deniz Baykal'ın dile getirdiği, Fethullah gazetesinin de üstüne sazan gibi atladığı melanetin ana hatları:
"Önümüzdeki günlerde yaşanacak çok önemli kırılmalar!"...
Amerikan basınında son haftalarda üst üste "Türkiye'deki darbe ihtimallerine" dair yazılar yayınlanıyormuş.
Nedir bu, tahlil midir, temenni midir, yol haritası mıdır, hazırlık mıdır?
"Foreign Affairs" dergisi demiş ki: "Eğer PKK ile devlet sarmalı arasında süregelen savaş kontroldan çıkacak olursa, eğer kitlesel şiddet batı şehirlerinde güvenlik zafiyetinin ortaya çıkmasına neden olursa ve büyük bir ekonomik düşüş yaşanır ve eğer hükümetin otoriter tavırlarında artış sözkonusu olursa, ordu harekete geçebilir. Eğer Erdoğan gaddar bir polis baskısı oluşturur ve daha fazla kaosa neden olurken kanlı katliamlar yaşanacak olursa toplum generallerin yönetimi ele almalarını isteyebilir!"
Mesele buymuş. Amerika "eski pis huylarını" hatırlamış, sekiz yıl önce Fethullah marifetiyle ve Ergenekon operasyonuyla tırpanlamaya kalktığı orduyu şimdi yeniden devreye sokmak istiyor.
Cumhurbaşkanımızın yerli düşmanları da bir ara bunu açık açık yazmaya koyulmuşlar, Genelkurmay'dan fırçayı yiyince susmuşlardı.
Eee, diyelim ki öyle oldu...
Ordu PKK ile savaştan vaz mı geçecek? Yenilgiyi mi kabul edecek?
Şimdi bakalım, gene Deniz Baykal'ın deyimiyle kendisine böyle bir durumda "çok büyük ihtiyaç duyulacak olan CHP" ne yapıyor?
Çaktırmadan "kırılma hazırlığı" mı yapıyor?
Ne yani, 1961 yılında olduğu gibi iktidar İsmet Paşa'ya mı teslim edilecek, yoksa 1971 yılında olduğu gibi gene CHP içinden bir Nihat Erim mi seçilecek?
(Bakınız Deniz Baykal bu sefer bu iş için biçilmiş kaftandır!) CHP çalıştay toplamış.
Hep kurultaya gidecek değil ya, bu sefer de çalıştaya gitmiş.
Bu çalıştay, "güçlendirilmiş parlamenter sistem" aramak ve önermek içinmiş, bugünkü konjonktürde hiçbir uygulama şansı olmadığını bile bile. (Şimdi değilse ne zaman?
Kırılmadan sonra!) Ne demek bu?
"Cumhurbaşkanını gene eskisi gibi meclisin seçeceği" sistem demek, yani geriye dönüş.
Amerika fiştekleyecek, birkaç maceraperest darbe yapacak, "sivil hükümeti" de, yani gündelik işlere bakacak kukla heyeti de "cumhuriyeti kuran partiye çok büyük ihtiyaç duyulacağı için" CHP içinden oturaklı birine teslim edecekler: Cem Uzan uyduramamıştık, Deniz Baykal verelim!
Bu mudur?
Eğer buysa, CHP'ye bir tavsiyemiz olacak. Amerikan yetkililerine deyin ki: "Tayyip Erdoğan'ın kurduğu milli silah sanayiini durduracağız.
Tank, uçak, denizaltı yapmaktan vazgeçeceğiz.
Bir yandan eski parlamenter sisteme dönerken bir yandan da bize vereceğiniz sadakalara razı olacağız.
Sistem içinde arıza çıkarmayacağız.
Ortadoğu'ya sırtımızı döneceğiz.
Rusya'yla aranızda anlaşıp oraya ne biçim verirseniz kabul edeceğiz. Cici çocuk olacağız, kaka çocuk olmayacağız."
Bakın o zaman Foreign Affairs dergisi ne biçim reklamınızı yapmaya koyulur!