Emek Sineması bitmiş. Yani, yıkılan blokun yerine yapılan yeni "kompleks" bitmiş, iki ay sonra açılıyor.
Bu yapıda, yokolduğu ileri sürülen ve üzerine onca gürültü koparılan Emek Sineması da var arslanlar gibi.
Hani o "Alyon Sokak lumpenlerinin" taşkınlıkları Gezi ayaklanmasının da bir çeşit provası, ilk adımıydı...
Emek metruk durumdaydı, biliyorsunuz.
Seyirci sayısı seans başına üçe düşmüş, sonra da kapanmıştı...
İşletmeci Süheyla Hanım, "şimdi eylem yapanlardan yüz kişi gelip o zamanlar film seyretseydi bu sinema kapanmazdı" demişti...
Yeniden açılıyor, sinema dünyasının lumpenleri bakalım sevinecekler mi?
Tıpkısının aynısı değil tabii. "Orijinal" tavan, perde, balkon ve iç duvarlar korunmuş, koltuklar azıcık farklı. (Yan balkon var mıydı yahu, ben hatırlamıyorum.)
Ama genel havasıyla, bildiğimiz Emek işte. Daha açık renkli, daha ferah.
Lakin, binada 8 sinema salonu daha var. Ayrıca bir de tiyatro salonu. Hatta "Madame Tussaud's" da burada şube açacakmış! Fena mı oldu?
Bin 250 metrekare fuaye... Fena mı oldu?
Yalnızca Emek'te bin 550 koltuk... Fena mı oldu?
Eee, fena mı oldu?
Edepsizlik etmeye değer miymiş?
Bina blokunun "fasadı" da eskisine çok benziyor üstelik. Nostaljik takılmak isteyenler için her şey yerli yerinde.
Değdi mi, entel geçinen lumpenler, kopardığınız yaygaraya?
Yoksa derdiniz sinema falan değil de dön dolaş "Tayyip'e" saldırmak mıydı?
Eh, siz saldırdınız, kervan da yürüdü. Hep öyle oluyor.
Artık Azmi'nin kahvesinde oynadığınız okeyden ve altılı ganyandan başınızı alabilirseniz gider Emek'te iki film de seyredersiniz. Sinema müdürü Hüseyin Bey neredeyse yalvarıyordu, "çok güzel bir film geçiyoruz, ne olur gelin seyredin" diye, sizden bilet parası alacak da değildi, kalkamıyordunuz okey masasından...
Kusura bakmayınız, birileri para da kazanacaklar bu işten tabii. (Siz dost ahbap filmlerinde bedava çalışıyorsanız orasını bilemeyiz.)
Emek'i istiyordunuz, işte size Emek.
Hadi bakalım, ben de "benim sinemalarımı" istiyorum.
Saray'ımı, Konak'ımı, eski haliyle Atlas'ımı istiyorum.
Bu sinemalar yokedilirken bir tekinizin bile kılı kıpırdamış, bir tekiniz küçük parmağını olsun oynatmış mıydı?
Neden? Onlar sinema değil miydi?
Derdiniz Emek'in "yaldız" fiyakasıysa, işte size yaldız.
Konak'a "pis burjuvalar" gidiyorlardı da Emek'e emekçi halkım mı koşuyordu akın akın?
Neredesin, yeteneksiz lumpen?
Neredesin Yeşilçam kırosu? Neredesin "daaevrimci" sinema kütüğü? Neredesin Kızılçam maskarası?
İki ay sonra Emek açılıyor, bekleriz. Bakarsın bakarsın da belki biraz sinema öğrenirsin.