Çok eski ve çok pis bir Babıali alışkanlığıdır:
Oyuncunun üzerine en çok tanındığı rolü yapıştırıp öylece bırakmak... "Bilmemne dizisinin bilmemkimi"...
Sanatçının yapacağı diğer bütün işleri baltalıyorsun.
Bunda da "halkın anlayabileceği şekilde yazdık" gerekçesine sığınırlar. "Türkan Şoray gelinlik giydi" yazarlardı, herkes "acaba Rüçhan Adlı'yla sonunda evlendi mi" diye merak edip bakardı, meğerse filmde giymiş!
Tuncel Kurtiz sağdır, ölen Ebussuud Efendi'dir. (Neyse ki Beren Saat ile Kıvanç Tatlıtuğ, Bihter ile Behlül olmaktan şimdi şimdi kurtuldular.) Bütün dünya medyası "Ömer Şerif öldü" der, Türk basınına sorarsanız Doktor Jivago ölmüştür!
Kimsenin aklına "Arşidük Rudolf öldü", "Nicky Arnstein öldü" ya da "Monsieur İbrahim öldü" demek gelmez, böyle yazarsan da ukalalığa girer.
Eh, Erol Taş'ı gerçekten kötü adam sanıp taşla kovalayanlara belki de böylesi gerekmektedir. Tamam da, seslendiğin kişi neticede gazete okuyucusu ve yabancı film seyircisi, uzak kasabanın çobanı değil ki...
Bunun öbür ucu da, alafrangalık olsun diye "Omar Sharif öldü" yazmaktır tabii.
Onu da, Hruşçof'a Khrushchev, Garbaçof'a Gorbachev, Hayri Ebu Medyan'a da Houari Boumedienne diyenler düşüneceklerdir.
Bir oyuncuya yapılabilecek en büyük kötülük, bir rolü onun üstüne yapıştırıp bırakmaktır oysa.
Bakınız, "Friends" dizisinde oynayan hiçkimsenin iki yakası bir daha biraraya gelmedi. Jennifer Aniston pek de önemli olmayan bazı işler yapabildi, ötekiler, başta Matt LeBlanc olmak üzere Matthew Perry, Lisa Kudrow ve Courteney Cox şiştiler. Ne oynadılarsa tutmadı. (David Schwimmer daha önce bazı iyi filmlerde oynamıştı, onun ihtiyacı yoktu.) Çünkü onlar artık Rachel Green, Joey Tribbiani, Chandler Bing, Phoebe Buffay, Monica Geller ve Ross Geller olmuşlardı.
Ünlü yıldız Michele Mercier (seksenine merdiven dayadı, artık ahı gitti vahı kaldı) kendisine "Anjelik" denilmesinden nefret eder.
Çünkü altmışlı yıllarda üzerine yapışan bu rol onun daha önceki çalışmalarını silmiş, daha sonra yaptığı bütün girişimleri de baltalamıştır.
Kadıncağız özyaşam öyküsünü de yazdı, kitabın adı ne, biliyor musunuz? "Je ne suis pas Angelique"... Ben Anjelik değilim!
Oysa hiçkimse Robert Hossein'i Geoffrey de Peyrac, Jean Rochefort'u da Avukat François Desgrez olarak anmıyor.
Ömer Şerif Doktor Jivago değildir.
Ferhan Şensoy bir ara İstanbul Bankası'nın reklam filmlerinde oynamıştı, kendisini yolda görüp de "aaa İstanbul Bankası" diyeni yakasından tutup sarsalıyordu: "Ben banka değilim!
Banka reklamında oynayan çocuk, diyeceksin!"