Bugün 14 Mayıs, kimsenin umurunda değil tabii ama Demokrat Parti'nin iktidara gelişinin altmış dördüncü yıldönümü.
Bazı CHP amigoları da Celal Bayar'ı hatırlamışlar.
Biz de hatırlarız, 27 Mayıs darbesinden sonra Celal Bayar'ı "elinde DP topuzlu bastonuyla dolaşır" gösteren karikatürler ortalığı kaplamıştı...
1960 yılının yaz aylarında DP ilerigelenlerine basında "sabıklar" ya da daha aşağılayıcı şekilde "düşükler" deniyordu, hakaret yarışı başlamıştı. (Bir yandan da radyoda "Portofino" salgını bütün hızıyla sürüyordu, bir de tabii, San Remo'yu "Romantica" şarkısıyla yeni kazanmış Tony Dallara...)
Müthiş bir karikatür furyası başgöstermişti, Celal Bayar da elinde DP bastonuyla çiziliyordu. (Gazete bayilerinde o sıralar peynir ekmek gibi satılan, benim de harçlığımla aldığım o karikatür albümlerini saklamayı çocuk aklımla düşünemedim, bugün yanarım.)
Celal Bayar, 1950'nin mayıs ayından 1960'ın mayıs ayına kadar tamı tamına on yıl "partili cumhurbaşkanı" olmuştu. Evet, partili. DP'li.
Bu büyük bir suç sayılıyordu, darbeye uşaklık yarışına girmiş basın tarafından.
Elli dört yıl sonra bile sayılıyor ve CHP amigoları, Tayyip Erdoğan'a çatmak için Bayar'ın "partili başkanlığını" ve bastonunu hatırlatıyorlar.
Beyinleri kağşadığı için unuttukları bir şey var:
Atatürk de partili cumhurbaşkanıydı. İnönü de partili cumhurbaşkanıydı.
Aaa, onlar başka...
Niçin başka? Çünkü biri Atatürk öteki İnönü.
Bayar kim? Alt tarafı başıbozuk paşası.
Atatürk'ün 1937 yılında İnönü'nün yerine tercih etmiş olduğu başbakanı değil yani.
Çünkü onlar CHP'li. Biri kurucusu, öteki Milli Şef... Onlar partili olabilirler, Bayar olamaz.
1950'de iktidar değişmişti ama anayasa da mı değişmişti? Hayır. O güne kadar çok doğal karşılanan partili cumhurbaşkanlığı, birdenbire suç mu oluşturmaya başlamıştı? Hayır.
Bayar'ın partili cumhurbaşkanlığında yadırganacak, karşı çıkılacak, anayasaya aykırı bir şey mi vardı? Hayır.
Partili cumhurbaşkanı CHP'li olursa iyidir, aynı anayasayla, aynı hukuk çerçevesinde DP'li olursa kötüdür canım. CHP'li olursa taraflı davranabilir, DP'li olursa mutlaka tarafsız kalmalıdır.
Örneğin İnönü, paralardan Atatürk'ün resmini kaldırıp kendi resmini bastırırsa bunu "devletin sürekliliğini göstermek için" yapar (büyük gazeteci Oktay Ekşi Beyefendi Hazretleri bunu vaktiyle İsmet Paşa'ya sormuş, o da böyle cevap vermiş)...
Ama Celal Bayar, o paralardan İnönü'yü kaldırıp yerine kendi resmini... değil hayır, Atatürk'ün resmini yeniden koyarsa "karşıdevrimcidir"!
Amigolar, ağustos ayında cumhurbaşkanlığı seçimini kaybettikleri zaman gene ağlamaya koyulacaklar.
Akıllarını başlarına toplamaya hiç mi hiç niyetli olmadıklarını döne döne kanıtladıkları için de, basının bu zihniyetten kurtulması için "tabiatın hükmünü icra etmesini" beklemekten başka çare yoktur.
Bir diğer yol da CHP milletvekili olup gayya kuyusunda yitip gitmeleri... Keşke...