Recep Tayyip Erdoğan anayasayı değiştirip "başkanlık sistemini" getirmek istedi, muhalefet şiddet ve vahşetle buna engel oldu, biliyorsunuz. (Ama seçim sistemini değiştirmesine engel olamayacaklar.)
Henüz becerip de bir aday bile gösterememiş olan muhalefet, onun Çankaya'ya çıkmasına hiç mi hiç engel olamayacak. Ve de Erdoğan "yarı-başkanlık sistemini" uygulamaya başlayacak...
Bunun için herhangi bir değişikliğe ihtiyacı yok!
Çünkü şu an mevcut sistem, bugüne kadar fiilen uygulanmamış olsa da, "zaten" o sistemdir! Bu sistem, Kenan Evren sistemidir.
2007 yılında o müthiş gürültü bu nedenle koparılmıştı: Bir silah temizleyip ve doldurup bunu Çankaya'ya çıkacak emekli bürokratın eline vermişlerdi (Evren, Sezer ya da Abüzittin, farketmez), bu silah halkın eline geçecek diye korkuyorlardı...
Geçti ama ateş edilmedi o silahla. Bu sefer edilecektir.
Mevcut anayasada yer alan cumhurbaşkanı yetkilerine şöyle bir bakalım:
-TBMM'yi gerektiğinde toplantıya çağırabilir.
-TBMM'yi istediği zaman feshedip yeni seçimlere gidebilir!
-Bakanlar Kurulu'na başkanlık edebilir!
-Ordunun "kullanılmasına" karar verebilir.
-Genelkurmay Başkanı'nı (kimseye sormadan) atayabilir.
-Milli Güvenlik Kurulu'nu yönetir.
-Kendi başkanlığında toplanan hükümetle sıkıyönetim ya da olağanüstü hal ilan edebilir. Kanun hükmünde kararname çıkarabilir!
Bunların hepsi yasal yetkilerdir. Hiç boşuna tartışmayınız.
"İki başlı" miki başlı yönetim de olmaz, başbakan, cumhurbaşkanının tasarruflarına boyun eğmek zorunda kalır, onun gölgesinde dolanır. Fransa'da olduğu gibi. Eğmezse, onu azleder başka bir başbakan atar, buna da yetkilidir. Daha da olmazsa meclisi dağıtıverir.
Bu olağanüstü yetkileri verirken düşünecektiniz, otuz iki yıl önce, şimdi geçmiş ola...
Kenan Evren'e böyle müthiş bir gerdek yatağı hazırlayanlar, günün birinde Çankaya'ya Erdoğan gibi bir adamın çıkabileceğini hiç hesaba katmadılar. Günün birinde bu ülkede halkın oyuyla cumhurbaşkanı seçileceğini de hiç mi hiç akıllarına getiremedikleri gibi...
Halkın oyuyla seçilmiş bir başkan anayasal yetkilerini kullanınca ne yapacaklar? "Diktatör" diye bağırmaya başlayacaklar tabii... Ama bunun bir dayanağı olmayacak. Bu duruma da düşsünler, yeni cumhurbaşkanını anayasada yazılı yetkileri kullanmamakla değil, tam tersine, kullanmakla yani kurallara uymakla suçlasınlar, biraz daha gülelim.
Değerli futbolseverler, pardon, bürokratlar... Kadın aday arıyorsunuz... Bütün bunlara engel olabilecek tek kişi Atatürk kızı Sayın Bayan Muazzez İlmiye Çığ Hanımefendi'dir, adaylığını ısrarla ve hararetle öneriyorum. Kurtar bürokrasiyi Muazzez!
Haa, bakınız, Safiye Ayla hayatta olsaydı o zaman bu iş daha kolaydı tabii. İşin kötüsü Zeki Müren de artık yaşamıyor. Başka da kadın aday çıkmıyor ki...