Bu cümleyi anlamadınız mı? Çok ayıp, Atatürk söylemişti, nasıl anlamazsınız?
Şöyle gerilerden gelerek anlatayım: Adnan Menderes, iç ve dış ticarete düzey atlattığı ama "serbest piyasa ekonomisine" geçemediği için sıkışmıştı. İnönü'nün ona çizdiği "vesayet çerçevesi" içinde kalmış, eskiden bürokrasinin kullandığı ekonomik silahlar kendi eline geçince bununla yetinmiş, iş kolayına gelmişti...
Daha 1950 yılında yapmış olması gereken reformu 1960 yılında bile yapamadığı için sıkışmıştı, döviz yoktu, ithalat yapılamıyordu, darlıklar, yokluklar herkesi bunaltıyordu. Enflasyon almış başını gitmiş, memur maaşları, özellikle subay maaşları yerlerde sürünür olmuştu. (Bak sen!)
Tek umudu Amerika'nın yeni bir kredi vermesiydi, Amerika vermiyordu. O da parayı Sovyetler Birliği'nden istemeye kalktı.
Bir darbeyle devriliverdi.
Amerikan yönetimi, uyuşturucu belasıyla başa çıkamadığı için kafayı üretici ülkelere takmış, onları boğmaya çalışıyordu... Özellikle Türkiye'de haşhaş ekimini yasaklatmak istiyor, bunun yeterli olacağını sanıyordu. Süleyman Demirel iki adım attı. Bir, haşhaş ekimini yasaklamayı reddetti. İki, Sovyetler Birliği'ne demir-çelik fabrikası kurdurmaya kalktı.
Bir darbeyle devriliverdi.
Türk ordusu Kıbrıs'a çıkmış ve yarıya yakınını ele geçirmiş, Yunanistan da buna tepki olarak NATO'nun askeri kanadından çekilmişti... Türkiye ne hikmetse birden karışıverdi, beş bin kişi öldü.
Yunanistan'ın NATO'ya dönmesine itiraz eden Türk politikacıları bir darbeyle devriliverdiler.
Türkiye milli gelirini on yılda dörde katlamış, azgelişmişlikten orta gelişmişlik düzeyine çıkmış, ekonomik büyümede dünya dördüncüsü olmuştu... Frankfurt Havaalanı'nı sollayıp geçecek ve Avrupa transit trafiğini kendi üzerine aktaracak yeni bir havaalanı yapıyordu, bunu yeni bir karayolu köprüsüyle de destekleyecek bir girişim içindeydi. İran'a uygulanan Amerikan baskısına uymayı reddediyor, ekonomik büyümenin başını çeken Çin deviyle ilişkilerini güçlendirmek için ondan "sembolik miktarda" da olsa silah bile alıyordu. İsrail'e kafa tutuyor, Ortadoğu'ya ağırlığını koyuyordu... Avrupa'nın eski hasta adamı iyileşmişti de ayağa kalkıp koşmaya başlamıştı...
Fakat artık "eski usul" darbe de yapılamıyordu... Yeni usul darbe başarılı olacak mıdır? Seçimde göreceğiz.
Şimdilik"şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid eden" vatan hainlerini izliyoruz ibretle...
Çapula yumulmaya hazırlanan profesyonel soyguncular, İslam şeriatçılarıyla işbirliği yapmaktan utanmayan ve çekinmeyen Kemalist bozuntuları, yabancı gizli servisler tarafından yemlenen liberalcikler, İsrail'e boyun eğilmemesine sinirlenen masonlar, hepsi sıraya dizildi...
Bugün "Tayyip yüzde 38'e düştü" diye yalan yumurtlayan bile var. "Anketini kıymetli validenize mi yaptırdınız?" diye sormak lazım. Belki de eve gelip giden amcalara danışmıştır...