Hep Türk'e Türk propagandası yapacak değiliz ya, ara sıra yabancılara da Türk propagandası yaparız
Yaparız da yüzümüze gözümüze bulaştırırız.
"Atatürk Barış Ödülü" diye bir ödülümüz vardı. "Kıyak geçmek" istediğimiz yabancı ve kafa dengi devlet adamlarına dağıtılırdı.
Sözde "Atatürk'ün yurtta sulh cihanda sulh ilkesine uygun çalışmalar yapan kişiye" veriliyor gibi gösteriliyor, böylece şiş de kebap da yakılmamış oluyordu. Bu kılıfa kimse ağzını açamazdı.
Plaket verilirdi (her emekli subayımızda bir çuval dolusu vardır), rozet verilirdi (sanki takacaklarmış gibi), ayrıca bin altın... Bugünkü rayiçle 600 bin lira (geçen hafta 530 bin liraydı.)
Ödülü alan hiçkimse o bin altına muhtaç değildi tabii, "kuru kuruya" demesinler diye böyle bir tutar belirlenmişti.
Bu ödül, NATO Genel Sekreteri Joseph Luns, Alman cumhurbaşkanı Von Weizsaecker, Rauf Denktaş, Haydar Aliyev, Japon Prensi Takahito Mikasa gibi "dosta ahbaba" dağıtıldı, aklı Ankara'da kendisi İstanbul'da bulunan ve emekli memurlara seslenen postalcı gazeteler dışında kimsenin de pek ilgisini çekmedi. (Japon prensinin dünya barışına ne katkısı olmuştu acaba?)
Bu arada "Kızılay Derneği'ne" bile verildiği oldu. Kızılhaç'a verilseydi belki azıcık ses getirirdi.
Ayrıca sırada Verem Savaş Derneği, Yeşilay, Çocuk Esirgeme Kurumu falan da vardı, onların günahı neydi? Yurtta barış dünyada barış ilkesine Kızılay ne kadar katkıda bulunuyorsa, Darülaceze de o kadar bulunmuyor muydu?
Sonra büyük bir skandal patladı...
Nelson Mandela, "siz önce demokrasiyi sağlayın da ondan sonra ona buna ödül dağıtmaya kalkın" gibilerden bir gerekçeyle ödülü reddetti!
Postalcı basında üç beş "nankör herif ne olacak" gibilerden yazı çıktı, ödül de rafa kaldırıldı. "Mevzuat değişikliği yapacağız da onun için bekletiyoruz" gibi sudan bahanelerle mesele unutturulmaya çalışıldı.
Şimdi bu ödül yeniden "aktive" edilecekmiş fakat beş yılda bir verilecekmiş.
Bir dahaki ödülün tarihi 2015...
Obama "tahtta kalırsa" herhalde o alacaktır.
Belki magazin dünyasına nur topu bir bebek hediye edip bütün kenar mahalle kızlarını sevindiren Kate Middleton bile düşünülebilir...
Ben olsam Mursi'ye veririm (o arada öldürülmezse)... Ama işin içinde Atatürk'ün adı var, uymadı.
"Eski Türkiye" yaşıyor olsaydı da herhalde General Sissi'ye verilirdi!
Ödül uluslararası ama, bir aday da kim olabilir, biliyor musunuz? "Dış politikanız nedir" diye sorulduğunda papağan gibi "yurtta sulh cihanda sulh" diye cevap veren Kemal Kılıçdaroğlu.
Niçin olmayacakmış? Bu ödül, görünürde uluslararası ama, Kenan Evren'e de verildi! Ergenekon örgütüne üye olmak isteyen Kemal Bey'e mi verilmeyecekmiş?
Bu gereksiz ve anlamsız ödülü sessiz sedasız "Eski Türkiye tarihine" gömeceklerine, canlandırıyorlar.
Bekleyin, ekim ayında ayaklanma çıkarıp iktidarı ele geçirirse Doğu Perinçek'e verirsiniz.