Nasıl bizde "medya maydanozları" varsa dünyanın her yanında da var tabii.
Medya maydanozları, yani ota bota fikirlerini açıklayanlar, her şeyi bilenler, her yayın kuruluşunun haber merkezinde telefon numaraları kayıtlı bulunanlar ve hemen arananlar, stüdyoya çağırılanlar ya da "canlı bağlantı" kurulanlar...
Bir haber dergisi yıllar önce bunlara muhteşem bir tuzak kurmuştu: Yabancı kokan uydurma bir kelime ortaya attı, "dermatalizasyonel" falan gibilerden, ne demek olduğunu sordu, hiçbirinin egosu "bilmiyorum, fikrim yok" demeye yetmediği için uzun uzun açıklamalar yaptılar, dergi kurduğu tuzağı açık edince de rezil oldular.
Bunlar dönem dönem imza kampanyaları da yaparlar. Gazetelere ilan verirler. Amerikan emperyalizmine, nükleer silahlara, çevre bilmemnesine falan karşı çıkarlar. Her ne kadar modası geçmiş olsa da Hasan Pulur üstadımızın ara sıra yumurtladığı inciler arasında bunlara taktığı mükemmel bir isim vardır: "Aydın Beyler'le Münevver Hanımlar!"
Seçimden önce "oylarımızı CHP'ye vereceğiz" diye bir ilan hatırlarım mesela, çok önemli insanlar olduklarını ve sırf onlar öyle dedikleri için halkın da peşlerinden gideceğini sanıyorlardı, bir kara mizah şaheseri yaratmış oldular.
Şimdi bazı İngiliz ve Amerikan bokyedibaşıları da Tayyip Erdoğan aleyhinde bir ilan vermişler. Hem de tam sayfa. Taksim ayaklanmasından dolayı başbakanı suçluyorlar ve AKP'nin düzenlediği karşı mitingi de "Nazi Partisi'nin Nürnberg mitinglerine" benzetiyorlar! Pes!
"Kendince solcu" geçinen bu kişilerin bu ilanı, tutuculuğun simgesi ve kalesi The Times gazetesinde yayınlanmış... İçlerinde, Türkiye uzmanı, eski radyocu Andrew Mango da var. Turistik sayılabilecek eserlerinin yanısıra mükemmel bir de Atatürk biyografisi yazmıştır, Lord Kinross'u utancından mezarında döndürecek kadar... Anlaşılan Türk tarihini biliyor da Alman tarihini bilmiyor.
Başka? Bu tür eylemleri kimseciklere bırakmayan evrensel maydanozlardan sevgili "aile dostlarımız" Sean Penn ile Susan Sarandon var. Ben Kingsley var. Yönetmen David Lynch de var. Oyun yazarı Tom Stoppard var. Yılların maydanozu Troçkist Vanessa Redgrave var.
Kambersiz düğün olmaz, Fazıl Say da var tabii!
Nedim Gürsel falan, herhalde "İngiltere'de geçmedikleri" ve tanınmadıkları için yer almamışlar. Yazık. Oysa sevgili sınıf arkadaşım Nedim, geçenlerde Le Monde gazetesinde "Boğaz'da rakımı içmek istiyorum mösyö lö prömiye ministr" diye bir yazı yayınlamış, yani Fransız kamuoyuna "Boğaz'da rakı içmenin artık yasak olduğunu" düşündüren pis bir yalan söylemişti...
Hayrettir, Zülfü Livaneli de yok. Murat Belge de yok, reva mıdır? Sen o kadar İngiltere yollarını aşındır, bir imzanı almasınlar...
Bakalım kimler imza atmış başka: Ronald Thwaites... Avukatmış... Hugo Page... O da avukatmış... Frederic Raphael... Bu, yazarmış... Lord Julian Fellowes... Bu da yazarmış... Rachel Johnson, Edna O'Brien, Christopher Shinn, Claire Berlinski, bunlar da yazarlar... Daha böyle birçok "alakasız" insan.
"Chopin Derneği" başkanı Lady Cholmondely var. "Toprak sahibi" olarak geçen Downshire Markisi bile var! Kate Middleton'un bebeği George ile ilgilenseler daha iyi edeceklerdi.
Bu insanlar Taksim Meydanı'nın yerini ya da yolunu bilirler mi?
Başka bir soru daha soracağım: Times gazetesinde tam sayfa ilan kaç bin sterlindir? Parasını kim verdi? Aralarında mı topladılar? Fazıl Say kaç pound katkıda bulundu mesela, bir tüvit atsa da öğrensek.